"يرتدون" - Translation from Arabic to Turkish

    • giyiyorlar
        
    • giyiyor
        
    • giyen
        
    • giymiş
        
    • takan
        
    • giyerler
        
    • takıyor
        
    • giyer
        
    • giyip
        
    • giyinmiş
        
    • takar
        
    • takıyorlardı
        
    • takarlar
        
    • giydiğini
        
    • giymişler
        
    Sayın Başkan, teröristler patlayıcı yelekler giyiyorlar. Open Subtitles سيدي الرئيس، الإرهابيون يرتدون بدلات مفخخة ولقد هددوا
    Neden sıradan çapulcular, ithal ayakkabı giyiyor olabilir? Open Subtitles لماذا أشرار كهؤلاء يرتدون احذية مستوردة ؟
    İlk atışlar, patlayıcı yelek giyen düşmanları öldürmek için olacak. Open Subtitles الطلقات الأولية سوف تقضي على الارهابيين الذي يرتدون السترات المفخخة
    Ama aslında, onlar Alman üniforması giymiş beş İngiliz ajanıydı. Open Subtitles ولكنهم في الواقع كانوا خمس عملاء بريطانيين يرتدون الزي الالماني
    Evde hazırladığınız o pankartı takan tek kişi olmanıza gerek yok. TED ولستم مجبرين لتكونوا الوحيدون الذين يرتدون اللافتة التي صنعتموها في البيت.
    Resmi görünmek için üniforma giyerler ama seni kaşla göz arasında soyarlar. Open Subtitles انهم يرتدون أزياء رسمية لكي يبدو رسميين ولكنهم سوف يسرقونكم ـ أعدكم
    Hemşireler ne zamandan beri görev başında siyah gözlük takıyor? Open Subtitles و منذ متى و الممرضات يرتدون نظارات سوداء و هم في العمل ؟
    Cüppeleri ve çarşaflarını üstlerine giyer ve bir grup hayalet ya da gulyabani gibi davranırlarmış. Open Subtitles في زمن كانوا يرتدون فيه عباءاتهم ذات الشراشف ويتصرفون كالأشباح
    Büyük babalar hırka giyip, işitme cihazı takardı. Open Subtitles الأجداد يرتدون قبعة صوفية و سماعات للأذن
    Bir, uzaylılar burada ve eşofman giyiyorlar. Open Subtitles أولاً، المخلوقات الفضائية هنا وهم يرتدون بزات رياضية
    Burada hâlâ pazen mi giyiyorlar? Open Subtitles في اي موسم نحن؟ ألا يزالوا يرتدون ملابس الخفيفة هنا؟
    Kaç erkek eski gömlek giyiyor ve kaçının yeni gömleğe ihtiyacı var? Open Subtitles هل تتخيلين كم هو عدد الرجال الذي يرتدون قمصانا قديمة و يحتاجون الى ما هو جديد بدلا عنها ؟
    Güvenlik beyaz gömlek giyiyor. Hizmetliler ise koyu kızıl. Open Subtitles يرتدي رجال الأمن قمصاناً بيضاء وعمّال الصيانة يرتدون الكستنائيّ
    Bunlar dar kot giyen ve dünyanın onlara birşeyler borçlu olduğunu düşünen veletler. Open Subtitles هم مجرد شباب يرتدون الجينز السكيني من يعتقد بان العالم يحتويهم بعض الأحيان
    Birbiriyle çıkmayıp da aynı pijamayı giyen bir sürü insan var. Open Subtitles مهلاً، الكثير من الناس يرتدون ثياب للنوم مطابقة دون أن يتواعدوا.
    Neden zehirli madde giysisi giymiş herifler, uzaylı gibi dolanıyor ortada? Open Subtitles لمَ هناك رجال يرتدون بدلات واقية يتجولون بالجوار مثل الكائنات الفضائية؟
    250 dolarlık takım elbise giyen ve elmas yüzük takan adamlara bakıyorsunuz. Open Subtitles أنتَ تنظر إلى رجال يرتدون بذل بقيمة 250 دولارًا وخواتم من الماس
    Gerçek cadılar, sıradan giysiler giyerler ve sıradan kadınlara çok benzerler. Open Subtitles الساحرات الحقيقيات يرتدون ملابس عادية و يبدون كالنساء العاديات
    Hava o kadar soğuk değil. Göğüs uçları belirgin kızlar ya uyuşturucu almış ya da bunları takıyor. Open Subtitles ليست بهذه البرودة يرتدون أو يستعملون هذه
    Cüppeleri ve çarşaflarını üstlerine giyer ve bir grup hayalet ya da gulyabani gibi davranırlarmış. Open Subtitles فى زمن كانوا يرتدون فيه عباءاتهم ذات الشراشف ويتصرفون كالأشباح
    Erkekler bir araya gelip belli dönem kostümleri giyip ünlü savaşları canlandırıyorlar. Open Subtitles يرتدون ملابس الحرب لإعادة تمثيل معارك معروفة
    Eğer kadın gibi giyinmiş erkeklerle özel bir işin yoksa, bırak gitsinler. Open Subtitles اذا لم يكن لديك عمل لرجال يرتدون ملابس النساء دعهم يذهبون
    Günümüzde hangi erkek boyunbağı takar ki? Open Subtitles كم عدد الرجال الذين يرتدون أربطه العنق العريضة اليوم؟
    Geldiler, siyah camlı, siyah bir minibüsle bizi aldılar, o gün maske takıyorlardı. TED جاءوا ووضعونا في سيارة سوداء ذات زجاج أسود. وكانوا يرتدون أقنعة على وجوههم ذلك اليوم.
    Bazen yüzünde yanık olan kurbanlar tedavi süresince şeffaf bir maske takarlar, böylece sen yarayı görebilirsin, fakat yara hala korunuyordur. Open Subtitles أحياناً ضحايا حروق الوجه يرتدون قناعاً خلال العلاج يمكنك رؤية الجروح ولكنها محمية
    Raporunda Mehdi'nin adamlarının yamalı cübbe giydiğini söylemiştin. Open Subtitles فى تقريرك ذكرت ان شعب المهدى يرتدون الجبة المغطاة بالرقع
    Şey, ekranda gördüğün gibi soyguncular, bu son moda kıyafetleri giymişler. Open Subtitles إذن كــيف فعلــوها كما تريــن من الشاشات يرتدون أحــدث التقنيـــات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more