Her hücre lideri, kendi karargâhının anahtarını taşıyan bir saat takıyor. | Open Subtitles | كل قائد يرتدي ساعة تحتوي على رمز عبور إلى مقرهم الخاص |
Marinada bir yatı var ve paha biçilemez bir saat takıyor. | Open Subtitles | لديه يخت في المرسى و يرتدي ساعة غالية جداً. |
Yüksek teknoloji ürünü sayborg anam babam analog saat takıyor. Var mı böyle bir şey? Onun da tıpkı benimki gibi kendine özgü bir nabzı var. | Open Subtitles | أنظر إلى هذا. "سايبورج" يرتدي ساعة رقمية - إنَّ لديها نبضات قلبٍ، مثلي تماماً - |
Altın saatli bir gardiyan görüp görmediğini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط معرفة إن كنت رأيت حارساً يرتدي ساعة ذهبية |
Altin saatli bir gardiyan görüp görmedigini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط معرفة إن كنت رأيت حارساً يرتدي ساعة ذهبية |
Altın bir saat takıyor. Getir onu bana. | Open Subtitles | انه يرتدي ساعة ذهبية احضرها لي |
- Şimdi de Rolex saat takıyor. - Bu sahte. | Open Subtitles | والآن يرتدي ساعة "روليكس" طوال الوقت - هذه الساعة مزيفة - |