1.75 boyunda, otuzlu yaşlarda, metal çerçeveli gözlük takıyor gri rüzgârlık mont giymiş, Buster Brown ayakkabısı var. | Open Subtitles | حوالي خمس اقدام و9 , يرتدي نظارات ريمد سترة واقية رمادية , واحذية من بوستر براون |
Zanlılardan biri gözlük takıyor. - NSA de çalıştırın. | Open Subtitles | واحدٌ من المشتبه فيهم يرتدي نظارات شمسيه. |
Siyah, iri yapılı, güneş gözlüklü. Bir de kürdan çiğniyordu. | Open Subtitles | أسود مائل الى البني ,و يرتدي نظارات و يمضغ مسواك |
Şakaklarındaki girintiler gözlük takma alışkanlığı olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | الفراغات في المعابد تشير إلى أنه يرتدي نظارات عادة |
Çünkü, mes amis, (arkadaşlarım), gözleri bozuk olmadığı halde, şişedibi gözlük takan bir adamla karşı karşıyaydım. | Open Subtitles | لأني كنت برفقة رجل ذو نظر سليم يرتدي نظارات قوية |
Saçını boyayıp gözlük takmış. | Open Subtitles | انظر، لقد صبغ شعره، . وهو يرتدي نظارات |
Ekibindeki herkes güneş gözlüğü takıyor. | Open Subtitles | جميع فريقه يرتدي نظارات شمسية |
Bir arkadaşım var, gözlük takıyor, ama reçetesi yok çünkü gözlüğün kendini daha zeki gösterdiğini düşünüyor. | Open Subtitles | ... لدي صديق يرتدي نظارات ليست طبيه ... لأنه يعتقد أنه يبدو أكثر ذكاءا |
Niye, heykellerin hepsi gözlük takıyor? | Open Subtitles | والتمثال البشع يرتدي نظارات شمس، يا رجل! |
gözlük takıyor, boynuz kenarlı küçük yuvarlak olanlardan. | Open Subtitles | يرتدي نظارات مدورة بأسطح مقعرة |
Kendime bu resimde baktığımda, eğer kendimi tanıtsaydım, şöyle bir şey söylerdim; "19 yaşlarında Hintli genç, renkli tişört, gözlük takıyor." | TED | حينما أنظر إلى نفسي في هذه الصورة، إذا كان عليّ وصف نفسي، أنا أعتقد أنني سأقول شيئًا مثل، "ذكر هندي يبلغ من العمر 19 عامًا، تي شيرت ملوَّن، يرتدي نظارات." |
gözlük takıyor. | Open Subtitles | يرتدي نظارات |
Siyah, iri yapılı, güneş gözlüklü. Bir de kürdan çiğniyordu. | Open Subtitles | أسود مائل الى البني ,و يرتدي نظارات و يمضغ مسواك |
Bugün tek bir müşteri geldi, Gözlüklü bir samuray. | Open Subtitles | اليوم كان هناك زبون واحد فقط, ساموراي يرتدي نظارات. |
Becky'nin arkadaşları, güneş Gözlüklü bir adamla konuştuğunu söylüyor. | Open Subtitles | صديقة بيكي قالت انها رأتها تتحدث مع شاب يرتدي نظارات شمسية |
Gözlük, takma bıyık, hatta peruk bile taktı. | Open Subtitles | يرتدي نظارات شمسية، شارب مزيف، شعر مستعار. |
Şakaklarındaki girintiler gözlük takma alışkanlığı olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | الفراغات في المعابد تشير إلى أنه يرتدي نظارات عادة |
60 yaşlarında, seyrek saçlı, gözlük takan ve yeşil bir kaftan giyen bir adamı arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن رجل في الستينيات من عمره , أصلع, يرتدي نظارات ولباس أخضر طويل. |
Rüyalarımdaki palyaço yüzünden asla gözlük takan bir adamla çıkamam. | Open Subtitles | وأنا لا يمكن أبدا أن التاريخ الرجل الذي يرتدي نظارات بسبب المهرج من أحلامي. |
Şu eleman kemik gözlük takmış. | Open Subtitles | هذا يرتدي نظارات |
Neden emniyet gözlüğü takıyor? | Open Subtitles | لماذا يرتدي نظارات للحماية؟ |
- Neden güneş gözlüğü takıyor? | Open Subtitles | لمَ يرتدي نظارات شمسية؟ |