hata yapmak üzere olan bir adam gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | انك تبدو كرجل على وشك أن يرتكب خطأً كبيراً |
Ve bana hata mı yapıyorum demesinden umutlanamam. | Open Subtitles | وظننته عندما كان يخبرني أنه لم يكن متأكدًا ما إذا كان يرتكب خطأً أم لا. |
Amaç, rakibinin çok hızlı hareket edip yorulmasını sonra da bir hata yapmasını sağlamaktır. | Open Subtitles | عن جعل خصمك يتحرك بسرعة ،وتتعبه وثمَّ يرتكب خطأً |
Adam görevinde yeni, hata yapma ihtimali daha yüksek. | Open Subtitles | رجل جديد في وظيفته , إنه من المرجح أن يرتكب خطأً |
Eninde sonunda herkes bir hata yapar, ya da hızlı hareket etmez ve birileri nalları diker. | Open Subtitles | في النهاية الجميع... يرتكب خطأً إما بالحذف أو عدم التصرف بسرعةٍ كافية, و حينها شخصٌ ما سيموت إنه حقاً... |
Çok büyük bir hata yaptığınızı ve bir gün merhamet dileneceğinizi söylüyor. | Open Subtitles | لقد قال , أن كلاكما يرتكب خطأً فادحاً .... و سيأتي يوماً و تتوسلان للحصول على الرحمة , لقد قال أيضاً |
Çok büyük bir hata yaptığınızı ve bir gün merhamet dileneceğinizi söylüyor. | Open Subtitles | لقد قال , أن كلاكما يرتكب خطأً فادحاً .... |
Ve hata yapmış olan ilk Crawley sen değilsin. | Open Subtitles | ولستِ أول فرد من أسرة كراولي يرتكب خطأً |
Clay bir hata yapıyor. Tribe bizim gibi değil. | Open Subtitles | كلاي) يرتكب خطأً) ترايب) ليسوا معادن صلبة) |
Sence hata mı yapıyor? | Open Subtitles | هل هو يرتكب خطأً كبيرا ؟ |
Her hırsız hata yapar. | Open Subtitles | كل لص يرتكب خطأً. |
Bu Cass'in yapacağı bir hata değil. | Open Subtitles | اعني ليس (كاس) من يرتكب خطأً كهذا |
O Brett değildi, hata yapan bir kurtadamdı. | Open Subtitles | لم يكن ذلك (بريت) بل مذؤوب يرتكب خطأً. |