"يرفضُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • kabul etmiyor
        
    • reddediyor
        
    Ona yardım etmek istiyorum ama bunu kabul etmiyor. Open Subtitles أريدُ أن أساعده لكن هو يرفضُ ذلك
    Tyler'ın vücudu daha fazla fosforu kabul etmiyor gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أنّ جسمَ (تايلر) يرفضُ زيادة الفوسفور.
    Tyler'ın vücudu daha fazla fosforu kabul etmiyor gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أنّ جسمَ (تايلر) يرفضُ الفوسفورَ الزائد.
    Çoğu Amerikalı, beyaz bahçe çitini ve içerisindeki, oldukça özelleştirilmiş türden yaşamı reddediyor ve bunun yerine dayanışma isteğiyle, köy yaşamına dönüyor. TED يرفضُ العديد من الأمريكيين السياج الخشبي الأبيض ونوع الحياة الخاصة للغاية التي تحدثُ داخله، ويطالبون بعودة حياة الريف، واستعادة الترابط بدلًا من ذلك.
    Polisler seni sorgulamak istiyor, yine de seni cinayete bulaştırmayı reddediyor. Open Subtitles لكنهُ يرفضُ أن يورِطَك بالجريمة
    Fitzhugh ayrılmayı reddediyor. Daha önce Kule'den kimseyi zorla tahliye etmedik. Open Subtitles (فيتزهف) يرفضُ الرحيل, لم نستخدم الإخلاء القسري في البرج من قبل
    Ryan denedim. Müdür reddediyor. Open Subtitles لقد حاولتُ يا (رايان) لكن الآمِر يرفضُ ذلك
    Tyler'ın vücudu fosfor emilimini reddediyor gibi. Open Subtitles يبدو أنّ جسمَ (تايلر) يرفضُ الفوسفورَ الزائد.
    Yakışıklılığın kodamanı olan bu kişi itirazını reddediyor. Open Subtitles زعيم الوسامة يرفضُ رفضكِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more