"يركضون" - Translation from Arabic to Turkish

• koşuyorlar
• koşuyor
• koşup
• koşuşturup
• koşmaz
• koşarak
• koşturan
• koşuyordu
• koşuşturan
• koşturuyorlar
• koşar
• dolaşan
• koşarken
• koşarlar
• kaçıyorlar

İsim vermiyorum ama bazı kişiler etrafta yumurta kutuları ve aptal şeylerle koşuyorlar...
لن أذكر أي أسماء لكن شوهد بعض الأولاد يركضون بكراتين البيض ورشاش مشاغبة

Yani şu anda sahneyi aydınlık tutmak için 15 at tam güç koşuyorlar.
إذا نحتاج إلى 15 حصان يركضون بأقصى سرعة فقط لإبقاء إضاءة المسرح

Çünkü insanlar biri koku bombası atmış gibi çıkışa koşuyor.
كلا يبدو أن الناس يركضون للخروج وكأن شخص ما بدأ قنبلة نتنة

Duydukları her şeyi koşup Koca Ana'ya anlatıyorlar.
انهم يركضون و يخبرون الأم الكبيرة كل شئ يسمعونه

İki çocuğu etrafta koşuşturup, tüm işi yaptırıyorsun çünkü kendin yapmaktan çok korkuyorsun!
تجعل طفلين يركضون ويقومون بكل العمل لانك أجبن من أن تفعله بنفسك

Elbette ama bir beyefendi asla koşmaz.
بالتأكيد ولكن الرجال النبلاء لا يركضون

Gece bekçisi, kampüsten koşarak çıkan müslüman bir çocukla sıska bir çocuk görmüş.
الحارس الليلي شاهد الفتى المسلم والولد الهزيل. يركضون خارج المجمع المدرسي.

Bir arbede yaşanıyor: Ayaklanma, şiddet, koşturan insanlar.
هناك كارثة: شغب، عنف، أناس يركضون حولك.

Oldukça zor görünüyordu, ama bildiğim tek bir şey var iki ayak üzerinde koşuyordu.
كان من الصعب جداً رؤيته, لكن الشيء الوحيد الذي أعرفه هو أنهم يركضون بشكل عمودي على قائمتين

Eğer etrafta koşuşturan insanlar olursa... kapangiller her yere dağılırlar.
لو جعلنا بعض الاشخاص يركضون حولنا القابضات سوف تتفرق في كل مكان .لا

Etrafta koşturuyorlar. Disiplin yok. Mutlular.
يركضون في الأرجاء ليس هناك إنضباط هم سعداء إنهم فوضويون

Çekmiş. Penguen gibi koşuyorlar. Bu maçı unutsunlar.
لقد انكمشت، يركضون مثل البطاريق، لينسوا هذه المباراة.

Küçük havuz kollukları takıyorlar, Havuzun etrafında koşuyorlar.
و يرتدون عوامات صغيرة في أذرعهم، و يركضون حول المسبح

Etrafta koşuyorlar, birbirini kovalıyorlar, gösteri katında koşuşturuyorlar... ticaret katının etrafında.
يركضون حولنا، ويلاحقون بعضهم حول المعرض حول ساحة المعرض

Herkes koşuyor, zıplıyor, hiç bir kural olmadan yüzüyor.
الجميع يركضون , يقفزون , و يسبحون بدون نظام لقد كان هذا النقيض من المرح

Yüzlerce insan, Beyaz Saray'a doğru koşuyor.
يبدو أن المئات من الناس يركضون نحو البيت الأبيض.

Etrafta koşuşturup sorun çıkaran ahmaklar ve bu sorunları büyüten enteller.
المغفلون الذي يركضون في المكان و يثيرون المتاعب و الحمقى الذين يحولون ذلك لمشكلة كبيرة

Kusura bakma Asteriks, bir beyefendi asla koşmaz.
عذراً أستيريكس, السادة لا يركضون

Birileri koşarak ateş etmiş.
أحدهم كان يُطلق النار على شخص بينما كانوا يركضون.

Sağa sola koşturan vahşi, iri yapılı bir grup köpeğin olacak, sonra mesela bir karting pisti inşa edeceksin.
وبضعة كلاب يركضون حول البرية ويبنون شاحنة مليئة

Orada çocuklar etrafta aptalca koşuyordu ama şimdi erkek ve kızlar hep beraber bodrum katında toplanıyor.
كان الصبيان يركضون ويتصرفون بغباء والآن هناك أولاد وبنات والجميع يقضون الوقت في القبو

O zaman o etrafta koşuşturan seksi kızların olduğu İspanyol şovunu aç.
ضع التلفاز على العرض الاسباني مع تلك الفيتات الجميلات والمعاتيه الذين يركضون حولهم

Ağaçlık alana doğru öylece koşturuyorlar, üzerlerinde formaları var.
انهم يركضون خلال حدائق المجاورة بزيهم الرسمي الرياضي فحسب انهم يركضون خلال حدائق المجاورة بزيهم الرسمي الرياضي فحسب

Romalı dediğin herkesten hızlı koşar daha yükseğe sıçrar, daha uzağa fırlatır.
ــ الرومان يركضون أسرع, و يقفزون أعلى ـ ـ ــ ها أنا

Sence 76.Caddenin etrafında 9 milimetre ile dolaşan kaç kişi yakalıyoruz?
كم عدد الحمقي الذين نقبض عليهم الذين يركضون في الشارع السادس و السبعين بحوزتهم مسدس عيار 9 مليمتر ؟

Bu, kertenkelenin çözümü. Duvardan yukarı ızlıca koşarken, çok büyük bir hızla parmaklarını duvardan adeta soyar gibi ayırıyorlar.
وهذا هو حل الوزغة. إنهم في الواقع يقشرون أصابعهم من السطح، بسرعة عالية بينما يركضون إلى أعلى الحائط

Devriye geçerse buraya koşarlar.
لو الدورية قامت بعملها هم يركضون إلى هُنا

Neden kaçıyorlar acaba?
من ماذا يركضون ؟