Yani erkekler ev işini ve çocuk bakımını paylaştıklarında, çocukları daha mutlu ve sağlıklı oluyor ve erkekler bunu istiyor. | TED | عندما يشارك الرجال بآداء العمل المنزلي ورعاية الابناء، تكون صحة أطفالهم أفضل ويكونوا سعداء أكثر، والرجال يريدون ذلك. |
Tanıştığım her erkek bunu istiyor ama bu sayede para alıyorum. | Open Subtitles | وكل الزبائن الذين قابلتهم يريدون ذلك ولكنهم سيدفعون مقابل ما سيحصلون عليه |
İster inan, ister inanma ama bazı insanlar hala bunu istiyor. | Open Subtitles | صدقوا أو لا تصدقوا، وبعض الناس لا يزالون يريدون ذلك. |
İstedikleri herhangi bir şeyle beni suçlayabilirler. | Open Subtitles | يمكنهم وضعي في اي جريمه , انهم يريدون ذلك |
Bu çok utandırıcı. Onu istemiyorlar. Hayır, değil. | Open Subtitles | هذا محرج، هم لا يريدون ذلك |
Halkıma layık bir kral olsam da gücü isterler mi? | Open Subtitles | هل سيظلون يريدون ذلك إن كنت الملك الذي يستحقه شعبي؟ |
- Aslında onlar da beni ister sanırım. | Open Subtitles | -في الحقيقة .. إنهم يريدون ذلك |
Oradakilerin yarısı bunu istiyor ama. | Open Subtitles | نصف الناس الذين هناك يريدون ذلك |
bunu istiyor. | Open Subtitles | أنهم يريدون ذلك |
İstedikleri zaman iyi iş çıkarıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يقومون بفعل شئ جيد حين يريدون ذلك -مرحباً |
İstedikleri sürece engellenmezler. | Open Subtitles | إنهم لن يتوقفوا طالما لا يريدون ذلك |
Sadece istedikleri için iyilik yaparlar. | Open Subtitles | إنهم يقومون بالمعروف لأنهم يريدون ذلك |
İsterler mi bilemiyorum. | Open Subtitles | هل يريدون ذلك أم لا |
- Aslında onlar da beni ister sanırım. | Open Subtitles | -في الحقيقة .. إنهم يريدون ذلك |