Doğum gününün dışında seni rahatsız eden bir şey varmış hissine kapıldım. | Open Subtitles | لستُ أدري, فقط خالجني شعورٌ أنه ثمّة ما يزعجكِ. شيءٌ آخر غير عيد مولدكِ. |
O zaman hem seni rahatsız edemeyecek, hem de ona bir şey olmayacak. | Open Subtitles | وحينها لن يزعجكِ بعد الآن وفي ذات الوقت لن يتأذى |
Tatlım, seni rahatsız eden bir şey varsa bil ki her zaman annene anlatabilirsin. | Open Subtitles | حبيبتي , عندما يزعجكِ أي شيء بإمكانك دائماً إخباري |
Seni o şekilde sıkıntıya sokmayacağını biliyorum. | Open Subtitles | أقصد... أعرف بأنه لا يزعجكِ بهذا... بتلك الطريقة. |
Sadece bilmeni istiyorum, ben ona da değer veriyorum ve ... Canını sıkan bir şey varsa, her zaman gelip benimle konuşabilirsin... | Open Subtitles | ... أريدكِ فقط أن تعرفين أنني أهتم به أيضاً , و لو هناك شيئ يزعجكِ بإمكانكِ دائماً القدوم إليّ و التحدث معي |
- Evet, müdüre hanım. Canınızı sıkan bir şeyler mi var? | Open Subtitles | ايتها الرئيسة - هناك ما يزعجكِ ؟ |
Bu kadar da inek olma, "A" alacaksın dedim işte. Selam. Şu çatlak seni rahatsız ediyor mu? | Open Subtitles | أريحي بالكِ "قلت ستأخذون "ممتاز هل ذلك الشق يزعجكِ ؟ |
Eğer seni rahatsız ediyorsa meçhul seksi bile kesebilirim. | Open Subtitles | إذا كان هذا يزعجكِ ، يمكنني أن أقطع الجنس المجهول أيضًا |
seni rahatsız eden şeyler hakkında konuşuruz. | Open Subtitles | فيستحسن أن نستغلّ الفرصة ونتحدّث عمّا يزعجكِ |
Bak eğer seni rahatsız ediyorsa güvenliği çağırabiliriz. | Open Subtitles | اسمعي، إن كان يزعجكِ يمكنني الإتصال بالأمن |
Bu sessizlik beni öldürüyor. Sadece bana seni rahatsız edenin ne olduğunu söyle. | Open Subtitles | هذه المعاملة الصامتة تقتلني فقط أخبريني ما الذي يزعجكِ |
seni rahatsız etmiyor olabilir ama beni kesinlikle ediyor. | Open Subtitles | لأنه ربما لا يزعجكِ هذا لكن اللعنة إنه حقاً يزعجني |
Aklını biraz olsun seni rahatsız eden şeyden uzaklaştırmak istersen buralarda bir vaşak görüldüğü dedikodusu var. | Open Subtitles | إن أردتِ نسيان ما يزعجكِ ... يُقال أن قطاً برياً شوهد |
Bunda seni rahatsız eden ne? | Open Subtitles | مالذي يزعجكِ حول ذلك؟ |
Seni o şekilde sıkıntıya sokmayacağını biliyorum. | Open Subtitles | أقصد... أعرف بأنه لا يزعجكِ بهذا... بتلك الطريقة. |
- Canını sıkan şeyi merak ettik. | Open Subtitles | كلا نحن نتساءل إن كان هناك شيئ يزعجكِ |
Canınızı sıkan bir şey mi var, Bayan Quinn? | Open Subtitles | أهناك ما يزعجكِ آنسة "كوين"؟ |
Başka bir şey sizi rahatsız ediyor olmalı. Bunun beni durdurmasına izin vermeyeceğim, Bayan Prescott. | Open Subtitles | لا بدّ وأنّـه شيء آخر يزعجكِ (لن أستسلم لذلك، آنسـة (بريسكوت |
Sadece bu sizi rahatsız ederse ben de rahatsız olurum, çünkü bunun beni rahatsız edeceğini düşünüyorsunuz, ki bu beni etmez. | Open Subtitles | ما يزعجني هو ما يزعجكِ أنت لأنك تعتقدين أن هذا يزعجني , مع أنه لا يزعجني |