Bakın, doğal olarak onların bu toplantılardaki tavırlarıyla haftanın geri kalanındaki davranışları arasında bir fark var, ama bu gerçek bizi hiç de rahatsız etmedi. | TED | الآن، بطبيعة الحال هناك فجوة بين سلوكهم في هذه الاجتماعات وسلوكهم بقية أيام الأسبوع، ولكن الحقيقة أن ذلك لم يزعجنا. |
Artık bize hiçbir şey olamaz. Hiçbir şey rahatsız edemez bizi. | Open Subtitles | .لا شيء يمكن أن يحدث لنا الآن .لا شيء يمكن أن يزعجنا |
Kimse bizi rahatsız edemez. | Open Subtitles | أننى قد أوصدت الباب الخارجى لن يزعجنا أحد |
Bu gece bizi rahatsız edeceklerini sanmam. | Open Subtitles | نعم، حسنا، لا أعتقد أن أي شخص سوف يزعجنا الليلة |
"Biz Fond de L'etang'luyuz. Budur bizim canımızı sıkan." | Open Subtitles | نحن من فون بلوتون هذا ما يزعجنا |
İçeride beklesin. rahatsız edilmek istemiyoruz. | Open Subtitles | ضعها في الداخل, يمكنها أن تنتظر لانريد أن يزعجنا أحد |
Bizi kimse orada rahatsız etmezdi. | Open Subtitles | كنا نذهب الى هناك و لم يستطع احد ان يزعجنا |
Ne uyuşturucu bağımlıları, ne polis, kimse bizi rahatsız etmeyecek. Sadece sen ve ben. | Open Subtitles | لن يزعجنا أحد، لا مدمنين ولا شرطة فقط أنا و أنتِ |
Artık rahatsız etmeyecek, eğlenceye hazır mısın? | Open Subtitles | لن يزعجنا بعد الآن إذاً هل أنتِ مستعدّة لقضاء وقت ممتع |
Onu baştan aşağı sarmış, bu sabır isteyen mutluluğun gücü bizi rahatsız etti. | Open Subtitles | هذة قوة السعادة كلاً من النزعة والجمال ذلك الذي ينتعش من رأسها إلى قدميها .. يزعجنا |
Eğitmen çok rahatsız etmez dedi. | Open Subtitles | قال المدرب إن هذه السلسلة حتى لا يزعجنا. |
Bizi bir şeylerin rahatsız ettiğini sana düşündürten neydi? | Open Subtitles | ما الذي جعلكم تعتقدون ان هناك شيء يزعجنا ؟ |
Hayır, dininizi keşfedince varlığınızın bizi rahatsız etmesinden korktular. | Open Subtitles | لا ، لقد اكتشفوا ديانتك وخافوا أن وجودك سوف يزعجنا ألا يمكن لهذا ألا يكون مخجلا أكثر ؟ |
Çocuklar bizi sabah sevişmesi sırasında rahatsız edemeyecek. | Open Subtitles | الآن، لن يزعجنا الأولاد أثناء عناقنا الصباحي |
Ben idareciyi arayıp bizi rahatsız ettiklerini söyleyeceğim. | Open Subtitles | إنني سأتّصل بالمدير، وأخبره بأنّ أحدهم يزعجنا |
Sonsuza dek. Kimse bizi rahatsız edemeyecek. | Open Subtitles | وبعدهايمكنناأننكون سوياًللأبد ، و لن يزعجنا أحد |
Asıl rahatsız edici olan şu ki, odasından nasıl çıktığını bilmiyoruz. | Open Subtitles | ما يزعجنا أكثر , هو أنّنا لا نعلم كيف خرجت من غرفتها |
Şimdi toplantıya gireceğim, iki saat kadar rahatsız edilmek istemiyorum. | Open Subtitles | لديّ اجتماع ، ولا أريد لأحد أن يزعجنا في السويعات القادمة |
Bizi bunun için rahatsız ederek ne elde etmeyi umuyorlar acaba. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أفكر في ما يريدون أن يأتي يزعجنا عن ذلك ل. |
Kimse bizi burada rahatsız etmezdi. Sanki görünmez gibiydik. | Open Subtitles | لم يكن يزعجنا أحد هنا الأمر كان أشبه كأننا مخفيين |
"Biz Fond de L'etang'luyuz. Budur bizim canımızı sıkan." | Open Subtitles | نحن من فون بلوتون هذا ما يزعجنا |