| Endişelenme Nak onlara Sana yardım edeceğimi söyledim. Yanıma gel. | Open Subtitles | لا تقلقي ناك أخبرتهم بأن يساعدونك تعالى الي هنا رجاءً. |
| Ben kulüpte onun yanındaydım ve Sana yardım etmiyorlardı. | Open Subtitles | و أنا كنت فى الملهى معهم و هم لا يساعدونك |
| Mesela Sana yardım edeceğini sandığın kişilerin yardım etmediği? | Open Subtitles | أولئك الذين من المفترض أن يساعدونك. لا يفعلون ذلك |
| Ve buradaki herkes düzelmene destek oluyor, fakat ağzından çıkanları duyman lazım. | Open Subtitles | و الجميع هنا يساعدونك على التحسن لكن يجب ان تستمع الى نفسك |
| Bu insanlar Sana yardım edebilir. Edebileceklerini söylüyorlar. İzin ver yardım etsinler. | Open Subtitles | بوسع هؤلاء أن يساعدونك ويقولون أن بوسعهم ذلك، دعهم |
| Hepsi senin daha iyi gözükmene yardım edecek. | Open Subtitles | سوف يساعدونك لتبدو بشكل أفضل ماذا؟ |
| Senin uyum sağlamana yardımcı olacak ilgiler ve arkadaşlıklar kurmanı istiyor. | Open Subtitles | إنها تريد أن تكسب لنفسك ... اهتماماتوأصحاب يساعدونك على التكيف ... |
| Hareketlerinizi parçalara ayırıp sonra tekrar oluşturmanıza yardım ediyorlar. | TED | إنهم يجزئون أفعالك ثم يساعدونك لإعادة تركيبها. |
| İnsanların Sana yardım etmelerine müsaade etmekte de öyle. | Open Subtitles | أنت لا تحسنين أيضاً ترك الناس يساعدونك. |
| Komşulara bunun için ihtiyaç duyarız ailenden olmayan insanlar ihtiyacın olduğunda Sana yardım ederler. | Open Subtitles | لهذا فإنك تحتاج الجيران, الأشخاص الدين في العائلة الدين يساعدونك عندما تحتاجهم. |
| Ne yapacağını görüp Sana yardım ederler. | Open Subtitles | ويكتشفون ما هو اتجاهك ثم يساعدونك على هذا |
| Sana yardım edenlerin tamamı bedava çalışıyor sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت أن كل من يساعدونك يقوموا بذلك بالمجان |
| Sana yardım etmeleri için diğer ev sahiplerini toplayacak ardından trene ilerleyecek ve sonra ana karaya ulaştığında... | Open Subtitles | أنت توظيفين المُضيفين الآخرين لكي يساعدونك ومن ثم ستذهبين إلى القطار عندها ستصلين إلى البر الرئيسى |
| Seninle ilgilenecek, Sana yardım edip yanında olacak insanlar olacak. | Open Subtitles | هناك أناس سيبقون خلفك ، يساعدونك ويرشدونك |
| Sana yardım eden arkadaşlarının olması harika, değil mi? | Open Subtitles | من الجيد أن يكون لديك أصدقاء ! يساعدونك في حل المشاكل،أجل |
| Ve buradaki herkes düzelmene destek oluyor, fakat ağzından çıkanları duyman lazım. | Open Subtitles | و الجميع هنا يساعدونك على التحسن لكن يجب ان تستمع الى نفسك |
| Bırak, karanlıktaki ışığı bulmana yardım etsinler. | Open Subtitles | دعيهم يساعدونك لإيجاد النور وسط الظلمة |
| Öyleyse izin ver, Sana yardım etsinler. Steve'e söyle, Ramey'ye söyle. | Open Subtitles | إذاً، دعهم يساعدونك (أخبر (ستيف)، أخبر (ريمي |
| - Sana yardım edecek insanlar. | Open Subtitles | اناس سوف يساعدونك |
| Ailen seni kollayacak ve eğitimine yardımcı olacak. | Open Subtitles | سوف تراقبك عائلتك وسوف يساعدونك في تدريباتك |
| Bir dakika. Sana ne için yardım ediyorlar? | Open Subtitles | انتظر ، كيف هم يساعدونك ؟ |
| Sana yardım etmelerine izin ver. | Open Subtitles | دعهم يساعدونك |