Kim bu yeni, ölümcül sektöre yatırım yapmayı ister ki? | TED | هل لأحد منا أن يستثمر في تلك الصناعة الجديدة المميتة؟ |
Paralarıyla yatırım yapar, müşterileri de paraya her yerden erişirdi. | Open Subtitles | إنه يستثمر أموالهم, و يمنحهم الصلاحية للحصول عليها أينما كانوا. |
Walt birden bire Lazer Tag'e yatırım yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | والت قرر بشكل مفاجئ أن يستثمر في مجال ألعاب الليزر |
Ama eğer kimse fikrinize yatırım yapmıyorsa, kimse ürününüzü satın almıyorsa, emin olun ki hatanın size ait olduğu bir yer var. | TED | ولكن إن لم يستثمر أحد في فكرتك، إن لم يشتر أحد منتجك، بالتأكيد، هناك خطب ما تتحمل مسؤوليته. |
Başkalarının parasını, izin almadan yatırımda kullanmış. | Open Subtitles | لقد كان يستثمر أموال الناس الأخرين بدون موافقتهم |
Aklı başında biri neden iş yapmak için en azından görünürde berbat bir yer gibi görünen bir topluma yatırım yapar ki? | TED | لماذا يفترَض لأي إنسان بكامل قواه العقليّة أن يستثمر في مجتمع يعاني على الأقل في ظاهرُه، من معوقات جمة لدخول عالم الأعمال؟ |
Vinod Khosla, harika işler yapan ve ilginç olasılıkları olan şirketlere yatırım yapıyor ve ben de buna destek olacağım. | TED | يستثمر فينود خوسلا في العديد من الشركات التي تفعل أشياء عظيمة ولديهم فرص مثيرة، وأنا أحاول دعم ذلك. |
Yani benden senin filmine yatırım yapması için kuru temizleyicimi... bu işe katmamı istiyorsun öyle mi? | Open Subtitles | لذا، إنّك تود من صاحب غسيل الملابس أن يستثمر فيلمك. |
Yani benden senin filmine yatırım yapması için kuru temizleyicimi... bu işe katmamı istiyorsun öyle mi? | Open Subtitles | لذا، إنّك تود من صاحب غسيل الملابس أن يستثمر فيلمك. |
Tesla'nın dünya çapındaki radyo yayın merkezine $150,000'lık bir yatırım yapmayı kabul etmişti. | Open Subtitles | وافق علي ان يستثمر 150.000 دولار امريكي في مركز تيسلا للاتصالات |
Onun bir fona yatırım yapmasını sağlayacaktım ama bunun yerine, ek hesap analizleri konusunda onu sorgulamaya başladım. | Open Subtitles | كان مفتضا بي أن أجعله يستثمر في تمويلنا لكن بدلا من ذلك بدأت أحدثه عن عقوبات المزايدة في المسودات |
Çok uluslu bir kuruluş olan Carlyle Gurup telekomünikasyon, sağlık ve özellikle savunma gibi hükümetle ilgili endüstri dallarında yatırım yapıyordu. | Open Subtitles | والذي يستثمر في صناعات ثقيلة منظمة بواسطة الحكومة مثل الإتصالات والعناية بالصحة، وخصوصا الدفاع |
Babandan, bir stiriptiz klübüne yatırım yapmasını mı istedin ? Nasıl şehirin ortası. | Open Subtitles | تريدين من والدك أن يستثمر أمواله ..في ناد للتعري |
Kendimi size, hiçbir yere varmayacak bir ilişkiye çok yatırım yapmış biri olarak tanıtmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أثني على نفسي كمن يستثمر وقتا كبيرا من الوقت في هذه الآونة الأخيرة |
Fark ettiğinde, onun ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir adam bulacak, ...kalbiyle değil, aklıyla yatırım yapan birini. | Open Subtitles | حالما تكتشف ذلك, ستجد رجلا آخر يصرف عليها رجل يستثمر بعقله وليس بقلبه |
Yazılıma yatırım yapmadan önce istiyor. | Open Subtitles | يقول بأنّه يريدهم قبل أن يستثمر في البرنامج |
Adam yatırım için babasına gitmiş. | Open Subtitles | طلب الشاب من والده أن يستثمر في الـمشروع |
Bu herif 100 milyon dolar yatırım yapmak istiyor. Sakın mahvetme. Buna ihtiyacımız var. | Open Subtitles | هذا الرجل يريد أن يستثمر 100مليون دولار لا تظيع هذه الفرصة،نحن نحتاجها |
Kendi adamlarımın fonuma yatırım yapmasını sevmediğimi biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف بأني لا أحب أن يستثمر الموظفين لدي في الصندوق |
Tonla yatırımda bulunup tüm ağır işleri yapacak birini mi bulacaksın? | Open Subtitles | يستثمر ويقوم بالعمل الشاق الذي تتطلبه؟ |
o cep telefonu satar. O parayı işe yatırdı.. | Open Subtitles | إنه بائع خطوط تلفونات خلوية إنه يستثمر في هذا المجال |