"يستدير" - Translation from Arabic to Turkish

    • dönüyor
        
    • dönüp
        
    • dön
        
    • dönün
        
    • döndü
        
    • döner
        
    • dönmesini
        
    • dönmeye
        
    • dönmüyor
        
    Sola döndüğü zaman savaş gemileri, destroyerlar, denizaltıları da onun peşinden sola dönüyor. Open Subtitles عندما يستدير يساراً، السفن الحربية والمدمرات والغواصات جميعها تستدير يساراً معه
    Köşeyi dönüyor. Boşluğu yakaladı. Gidiyor. Open Subtitles يستدير نحو الزاوية انه بمفرده، وينطلق
    Su bombalarını atıp, 300-400 metre peşimizden geliyor ama sonra... geri dönüp kuyruğumuza takılıyor. Open Subtitles كان يلقى بقذائف الأعماق و يبتعد لمسافه من 300 إلى 400 متر ثم يستدير ليتعقب مؤخرتنا
    Şimdi arkana dön ve çık git, ben de bu sözü duymamış olayım. Open Subtitles كنت يستدير و يمشي إلى أن الباب، و سوف لن ننسى ما قلته.
    Pekâlâ, şimdi de sağa dönün. Kafalar yukarıda, yürümeye başlayın. Open Subtitles حسناً الجميع يستدير يميناً إرفع ذقنك وإبدأ المشي
    Onbir-Bir-onbir, limanın sonundan sola döndü. Open Subtitles واحد بيكر 11 ، إنه في نهاية الرصيف يستدير نحوك
    Ölen adam eli kanarken döner ve kokpite gider. Open Subtitles والآن، رجلنا ينزف يستدير ويتجه نحو مقصورة الربان
    Bir keresinde dönmesini sağlamak için belinin ne kadar ince, saçlarırının ne kadar güzel olduğunu söyledim. Open Subtitles عندما قلت له كم خصره نحيل كم شعره جميل فقط لأجعله يستدير
    İşte burası, kameraya doğru dönüyor. Open Subtitles وهناك تمامًا يستدير يمينًا لآلة التصوير
    Arkasını dönüyor, kendini silahın önüne atıyor ve vuruluyor. Open Subtitles إنه يستدير ويضع نفسه أما المسدس
    Kaçıyor, ama hayır, hyhy, dönüyor ve Lina'yı indiriyor. Open Subtitles وهو الابتعاد، ولكن لا، hyhy، انه سوف فقط يستدير و مجرد انبثاق لينا.
    Şimdi 19 yaşında olan oğlum, şimdi bile ''merhaba''dediğinizde etrafına dönüyor ve ''Fakat kardeşim, benim Avrupalı ehliyetim bile yok.'' TED ابني، في سن الـ 19 الآن، حتى الآن عندما أقول له "مرحباً"، انه يستدير فقط ويقول: "ولكن يا أخي، لم أكن أملك حتى رخصة قيادة أوروبية ".
    Kaptan, dönüyor. Open Subtitles أيها القبطان إنه يستدير
    Eğer burada birşey bulamazsa, arkasını dönüp galaksiden ayrılmayacaktır. Open Subtitles اذا لم يجد شئ هنا هو لن يستدير ويترك المجره
    Onu soymuş, Garcia peşinden gitmiş, adam da giderken dönüp vurmuş. Open Subtitles قام بسرقتها و حاولت ان تطارده و من ثم يستدير و يطلق النار عليها بينما كان يهرب
    bu benim hatam, Ama Sen de yapmamalıydın. Şimdi bu seni endişelendirmesin, Ama babacık arkasını dönüp Open Subtitles لا تدعي هذا يُقلقكِ لكن والدك سوف يستدير ويجري بأقصى سرعة ممكنة
    TV'yi geç, sağa dön. Soldaki ilk kapı. Open Subtitles تجاوز التلفزيون، يستدير لليمين , هو الباب الأول على يسارك.
    Yol boyunca düz git, 7 mil sonra akasya ağaçlarını göreceksin, oradan sağa dön.. Open Subtitles تذهب مباشرة على طول هذا الطريق عن الميل السابع, سوف ترى أشجار السنط كبيرة, ثم, يستدير لليمين
    Diğer yarınız da Meadowlark Yolu'ndan sağa dönün. Open Subtitles .... والنصف الآخر يستدير لليمين على طريق ميدولارك
    Sonra döndü, bana ve kanepeye baktı. Open Subtitles لذلك فهو يستدير ، و قال انه يتطلع في وجهي و أريكة بلدي،
    Düşman geriye döner dönmez işaret verirsiniz, tüm kuvvetlerimle saldırırım. Open Subtitles و بمجرد ان يستدير العدو من فضلك اطلق إشارة الدخان حتي اعود و اقود قواتي للمعركة
    Bekle, bekle! Arkasını dönmesini bekle. Open Subtitles أنتظر , أنتظر أنتظر حتى يستدير
    Gordon! Geri dönmeye zorlamasaydım ölmeyecekti! Open Subtitles أوه ، " جوردون " ، إذا لم أجعله يستدير لما كان قد مات
    Her zaman aynı şekilde dönmüyor ama iki kere bizim rotamızın önünde... paralel gitti. Open Subtitles لم يكن دائما يستدير فى نفس الإتجاه لكنه كرر ذلك مرتين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more