İtibarını geri kazanmalıydı, o da öyle yaptı ve başta hayal kırıklığına uğramış olsam da, zamanla bu tutumunu takdir ettim. | TED | كان عليه أن يسترد كرامته وفي البداية، مع أنني كنت محبطًا إلا أن هذا الموقف أعجبني |
Sadece diyeceğim şu ki, kocası asla karısını geri alamadı. | Open Subtitles | كنت على وشك أن اقول ان الزوج لم يسترد زوجته قط |
Evet, ona saatini geri vermeden gitmek istemedim. | Open Subtitles | نعم.. لكنني فقط لم أكن أريده أن يذهب.. دون أن يسترد ساعته |
Bu mızrağı geri getirebilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنت الوحيد الذي يمكن أن يسترد قطعة الرمح |
Keşke uyuyan çirkin artık kendine gelse. Bütün gece baygındı. | Open Subtitles | أتمنى بأن النائم القبيح يسترد وعيه لقد كان نائماً طوال الليل |
Ve malzemecinin onu geri almasını istemiyorsun dimi? | Open Subtitles | وأنت لا تُريدُ ولدَ الدعم أن يسترد العظم |
O gerçekleri istemiyor. O karisini geri istiyor. | Open Subtitles | هو لا يريد أن يعرف الحقيقة هو يريد أن يسترد زوجته |
Söylemeyi unuttum, Ronald McDonald* aramıştı, ayakkabılarını geri istiyormuş. | Open Subtitles | صحيح, هذا ما يسمى رونالد ماكدونالد إنه يريد أن يسترد أحذيته |
Ben de onun yalancısıyım ama, dediğine göre ona çalınan bir eşyayı geri alması için 10 bin dolar vermişsiniz. | Open Subtitles | لكنه أعترف بأنّك أعطيته 10000دولار كي يسترد بعض الممتلكات المسروقة |
Alex'in sesi geri gelene kadar, yemiyorum, dinlenmiyorum. | Open Subtitles | أنني لن آكل أو أستريح حتى يسترد أليكس صوته |
Böylece parayı geri alabilecekti ama fahişe, uzun süredir kayıp olan eski güzellik kraliçesi kız kardeşiyle ilişkiye girdi. | Open Subtitles | حتى يسترد تلك الأموال ولكن يتضح أن العاهرة تكون أخته البعيدة وملكة جمال سابقة |
Kemali bize elmasları verir, biz de ona kızını geri veririz. | Open Subtitles | لذا سندع كمالي يسترد ابنته وان يعطينا الماس. |
Onu seviyorum, ve işini geri alması için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | احبه , و سأفعل اي شيء لأساعده لكي يسترد وظيفته |
Kaybettiklerinin kontrolünü, tüm bunları yaşadığı yerde geri alıyor. | Open Subtitles | إنه يسترد السيطرة بلـ المكان الذي أُخذ منه |
Bir erkek lekelenen itibarını bu ülkede nasıl geri alır, bilemiyorum. | Open Subtitles | لا يستطيع الرجل أن يسترد سمعته ليس في هذه البلد |
Lex kendini binayı geri almakta haklı göstermek için yangını kullanıyor. | Open Subtitles | لقد إستغل ليكس الحريق حتى يسترد المبني |
O zaman Qinglong'un geri aldığı aynı mühür olmalı. | Open Subtitles | وأيضاَ ويجبُ على "تشينغلونغ" أن يسترد الختم |
Yarın okula geri dönecek ve eski işini de geri alacak. | Open Subtitles | سيعود للمدرسة غداً و يسترد عمله القديم |
Ama polisten 2 milyon geri alabilir. | Open Subtitles | - ليس بعد - لكن ربما يسترد مليونين من الشرطة |
Kazanmak için her şampiyon kendine ait hazineyi bulup su yüzüne çıkmalı. | Open Subtitles | من أجل مواصلة المنافسه فعلى كل بطل أن يسترد كنزه عليك بوضعها في فمك |
Ve kendine gelmesi yaklaşık 20 yılını aldı. | Open Subtitles | و استغرق منه الأمر عشرون عاما كي يسترد صوابه |