"يستطيع أن يرى" - Translation from Arabic to Turkish

    • göremez
        
    • görmemesi mümkün
        
    • göremiyor
        
    • bile görür
        
    Mac onun için deli olduğundan göremez. Open Subtitles إن ماك مجنــون بهـا . ولا يستطيع أن يرى ذلك
    Eli açık biri kapalı birini göremez. Open Subtitles صاحب الورق المكشوف لا يستطيع أن يرى ورق الشخص الغير مكشوف
    Sence bir adamın gözünün önündeki ihaneti görmemesi mümkün mü? Open Subtitles أمن المحتمل أن هذا الرجل لا يستطيع أن يرى تحدث أمام عينيه ؟
    Sence bir adamın gözünün önündeki ihaneti görmemesi mümkün mü? Open Subtitles أمن المحتمل أن هذا الرجل لا يستطيع أن يرى تحدث أمام عينيه ؟
    Röntgen Kedi, her şeyin ardını göremiyor, yalnız tahtaların ardını görebiliyor. Open Subtitles انه قط ذو أشعة اكس, يستطيع أن يرى عبر الخشب
    Belli bir çekiciliği var. Bunu bir kör bile görür. Open Subtitles أى أعمى يستطيع أن يرى ذلك حسناً ..
    Sen ve ben tercihlerimizin ötesini göremeyebiliriz ama o adam hiçbir tercihin ötesini göremez. Open Subtitles قد لا نكون قادرين أنا وأنت أن نرى ما بعد اختياراتنا لكن هذا الرجل لا يستطيع أن يرى ما قبل أىَ إختيارات
    Baban öldü ve hiçbir şey göremez. Open Subtitles أبوك متوفٍ الشخص الميت لا يستطيع أن يرى أي شيء
    O gerizekalı, ...bunsuz hiçbirşey göremez. Open Subtitles ذلك الأحمق... بدون هذه لا يستطيع أن يرى أي شيء.
    Sana olan bağlılığı yüzünden, dünyamız için ne kadar büyük bir tehlike olduğunu göremiyor. Open Subtitles أعمى جداً بالولاء، لا يستطيع أن يرى الخطر الذي تشكلينه على كوكبنا
    Kimse değiştiğimi göremiyor. Kimsenin umurunda değil. Open Subtitles لاأحد يستطيع أن يرى أنني تغيرت لا أحد يهتم
    Dediğiniz gibi, buz hiç çözülmüyor ve kimse altında ne var göremiyor. Open Subtitles ومثلما قلت، الجليد في بلدي لم يذب ولا أحد يستطيع أن يرى ما يوجد تحته
    Bunu bir kör bile görür. Open Subtitles أى أعمى يستطيع أن يرى ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more