"يستعيد" - Translation from Arabic to Turkish

• yeniden
• yerine
• kavuşamaz
• geri alana
• eski
• almak
• kendine
• geri alır
• geri alacak
• geri almasını

Tıpkı mahvolmuş yeryüzünü dönüştürüp yeniden yetiştiren doğa gibi yenileyici.
‫يستعيد الأرض المدمرة ، ينمو من جديد.‬ ‫الحياة تتحرك بلا هوادة نحو المزيد من الحياة ،‬ ‫نحو الشفاء ، نحو الكمال.‬

Bir çoğunu. Birisi gençliğini yeniden kazanmak istiyorsa, geçmişteki ahmaklıklarını tekrarlamalıdır.
لكي يستعيد المرء شبابه مرة أخرى ، يجب عليه أن يعيد أخطاءه

Bu delinin aklı yerine geldiğinde bana haber verin.
هاتفني عندما يستعيد عقله أفترض أنه سيستعيده

Bu tip beyin travması geçiren hastalar bilincine yeniden kavuşamaz.
من يعاني من هذا النوع من رضوح الراس لا يستعيد الوعي عادة.

Bak, patronunuza söyleyin, oğlum işini geri alana kadar bu binayı terk etmiyorum...
أسمع أخبر مديرك أنني لن أغادر هذا المبنى حتى يستعيد ولدي وظيفته

Ki bu en iyi ihtimal çünkü eski performansına hiç kavuşamayabilir.
وتلك أفضل حالة لأنه قد لا يستعيد مداه الكامل للحركه ابداً

kendine geldiği zaman tedbir almak için oraya ajan koymanızı söylerdim ama...
أقترح بأن تضع عميلا هناك لعندما يستعيد وعيه.

Adam kendine geldiğinde masum insanlarla dolu bir hastaneyi yakarak kaçmaya çalışacak.
حينما يستعيد هذا الرجل وعيه.. فسوف يحاول الفرار بحرق مستشفى مزدحمة بالأبرياء

Bir gün, öteki adam aklını başına toplar ve o silahı geri alır.
ذات يوم يصبح المرء حكيما بما يكفي و يستعيد ذلك المسدس

Seni oraya sokacağız, milli takıma gireceksin, senin üzerine 100 dolar yatıracağım, kazanacağız, arkadaşın parmaklarını geri alacak.
ندخلك هناك وتصل النهائيات وأراهن عليك بمائة ألف ونخرج بنظافة وصديقك يستعيد أصابعه

Yani, yeni birisiyle tanıştı ve açıkçası seni bu gece dışarıya davet etmesinin tek sebebi ondan hisseleri senden geri almasını istemem böylece şirketin kontrolünü yeniden kazanabilecektim.
أقصد, قابل شخص أخر و بصراحة السبب الوحيد الذي طلب منك الخروج معكِ الليلة بشأنه لأني أردته ان يستعيد الأسهم منك

Hepsini unut. Cehennemin karı, kana bulanırsa, saflığını yeniden kazanabilir mi?
هل يمكن لثلج الجحيم الملطخ بالدم أن يستعيد نقاوته ؟

Yani kocanızın yeniden bilincine kavuşması artık an meselesi.
لذا فالأمر ليس إلا مسألة وقت حتى يستعيد وعيه

Liderliği yeniden ele alabilecek mi?
هل يستطيع ان يعود و يستعيد زمام المبادرة ؟

Dilerim Calcifer bin yıl yaşasın ve Howl kalbine yeniden kavuşsun.
ارجوا ان يعيش كالسيفر مئة سنة و ارجوا ان يستعيد هول قلبه

Küçük çocuğun bilincinin yerine geldiğini düşün. Karanlıkta. Korkardın, değil mi?
فكرّ بالأمر حينما يستعيد الطفل وعيه في الظلام، ستشعر بالذعر، صحيح ؟

Henüz bize herhangi bir şey söyleyemedi ama bilinci yerine gelir gelmez hala gitar çalıp, çalamadığını göreceğiz.
لم يخبرنا بشئ لكن حالما يستعيد وعيه سنرى ما بإمكانه أن يخبرنا به - عفوا ؟

Sauron yok oldu. Bir daha tam gücüne kavuşamaz.
.ساورون) هُزِم) ولا يُمكن أبدًا أن يستعيد قوَّته {\cH00F6FF}[ساورون هو سيد الظلام]

Hastamız kalbini geri alana kadar ameliyathaneden ayrılmayacağım.
لن أترك المكان حتى يستعيد قلبه

Hey, çocuklar, kim Marshall amcanın eski işini geri almasını ister?
أيها الأولاد من يريد من عمكم مارشال أن يستعيد عمله القديم ؟

Karısının onu temizleyicilere gönderdiği ve kendisine neye mal olduğunun intikamını almak isteyen bir adama ne dersin?
ماذا عن زوج تأخذه زوجته إلى .. محلاّت التنظيف .. ويريد أن يستعيد القليل مما تنفقه هي؟

Kilisesinin dışında vurulduktan sonra kendine gelemedi.
إنه لم يستعيد وعيه بعد أن أطُلق عليه النار خارج كنيسته

Yani insan Tanrının ona verebileceği her şey ile doğar, ve işler yolunda gitmezse, pes eder, Tanrıda verdiklerini geri alır.
الروح ولدت مع كـل شيء وهبهـا الله الأمور لا تسيـر حسب مـا تريد فتستسلم و بعدهــا يستعيد الله كــل شيء ...

Lisansını ne zaman geri alacak? Böylece bu oyunu oynamayı bırakabiliriz.
متى يستعيد رخصته حتّى نتوقّف عن ممارسة تلك اللعبة؟