Hangi insan yeni bir iş bulmadan işinden istifa eder? | Open Subtitles | الذي يستقيل من عمل دون البحث عن واحد أخر ؟ |
En yüksek kar getiren çalışanımı istifa ettirmek bu tanıma uymuyor. | Open Subtitles | وأنا لا أحدد هذا بجعل أحد أفضل من يكسبون لدي يستقيل |
Tartışmalar, kavgalar, hatta istifa edenler bile olabilirdi. | TED | سيكون هناك جدالات وصراعات، حتى قد يستقيل بعض الأشخاص. |
Birleşmeden önce tatsızlık olmasın. İstifa etmesini istemiyorum. Bu sana bağlı. | Open Subtitles | لا موجات قبل الدمج أنا لا أريد له أن يستقيل. |
- Otoriteden kimse ayrılamaz. | Open Subtitles | لا أحد يستقيل من السلطة |
İyi misin? Tanrım. Sen havaya uçtun, Jax bırakıyor Öyle bir gruptasın ki . | Open Subtitles | هل أنت بخير ؟ أنت تنسف و " جاكس " يستقيل |
O işinden nefret ediyor bunun için büyük bir vurgun yapmak istiyor. Sonra istifa etmesine izin verilecek. | Open Subtitles | يمقت عمله, و لنفس الشّيء, يخطّط سطو مسلّح ليكون قادر أن يستقيل |
Ama istifa etmeden önce, insan kaynaklarına bunu bırakmış. | Open Subtitles | لكن قبل أن يستقيل أعطى هذا لقسم المصادر البشرية |
Tarihi bir gün yaşıyoruz 200 yıllık yakın tarihimiz boyunca hiçbir Başkan istifa ederek görevden ayrılmamıştı. | Open Subtitles | إنه ليوم تاريخي بالفعل المرّة الوحيدة التي يستقيل فيها رئيس من منصبه خلال ما يقرب المائتي عام من التاريخ |
619 der ki; mevcut görev adına duygusal açıdan tehlike arz eden her komuta subayı, komuta görevinden istifa etmelidir. | Open Subtitles | ينص قانون 619 على أنه .. أي ضابط يقود سفينة وهو متأثر عاطفياً بالمهمة التي يقوم بها يجب أن يستقيل من القيادة |
Yönetici Fren Mishkin 31 Ağustos itibariyle istifa ediyor. | Open Subtitles | المحافظ فريد ميشكين يستقيل بداية من 31 أغسطس |
Kim hem istifa edip hem zam alır ki? | Open Subtitles | من يمكنه أن يستقيل من عمله ويحصل على علاوة؟ ؟ |
Nixon'ın televizyonda canlı canlı istifa edişini gördü. | Open Subtitles | حتى لو لم يكن تاريخاً قديما رأى نيكسون يستقيل على التلفزيون المباشر |
Dediğine göre istifa etmesi için üstünde baskı olacak ve edince de ara seçim yapılacakmış. | Open Subtitles | اعتقد انه قال انه سيكون هناك ضغط على العضو السابق حتى يستقيل وعندما يفعل سيتم عمل انتخابات استثنائية |
İstifa etmeden önce bir şeyler olmuş diye duydum. | Open Subtitles | ماذا حدث ؟ لقد سمعت انه قد تم التضييق عليه قبل ان يستقيل |
Yarın sabah 10'a kadar istifa etmeli! | Open Subtitles | يجب أن يستقيل في الساعة العاشرة غدًا صباحا |
İstifa etmek zorunda kalmış. | Open Subtitles | اضطر ان يستقيل ذهب من العمل على جرائم القتل |
Eğer kazanmak için aklınıza gelen tek fikir buysa istifa eden ben olmamalıyım. | Open Subtitles | إن كانت هذه أفضل فكرة يمكنك التفكير بها لتفوز لا يجب أن يكون أنا مَن يستقيل |
İzlanda başbakanı istifa etmek zorunda kaldı. | TED | توجب على رئيس وزراء آيسلندا أن يستقيل. |
Ama, şunu bil ki hiç kimse Summakor'daki işinden ayrılamaz. | Open Subtitles | "لكن اعرف هذا..." "لا أحد يستقيل من (سيميكور)... |
- Selam. - Benim. Kane bırakıyor. | Open Subtitles | هذا أنا كين" يستقيل" |
General Hammond'u istifaya zorlamaya çalışmışlardı. | Open Subtitles | لقد حاولوا إبتزاز الجنرال هاموند كي يستقيل |
Aksi takdirde önümüzdeki 48 saat içinde başbakan istifasını sunmak zorunda kalır. | Open Subtitles | ما عدا ذلك ، خلال الـ48 ساعة القادمة رئيس الوزراء سوف يستقيل |