"يستمتعوا" - Translation from Arabic to Turkish

• tadını
• eğlenmek
• iyi vakit

Buraya gelirken sırtını dayayıp yolun tadını çıkarır, benimle konuşurlar.
يستريحون و يستمتعوا بالجولة و يتحدثون معى

Tabii hepsi ağlıyor olacak ama çikolata şelalesinin tadını çıkaramayacak kadar da ağlamasınlar.
وكلهم يتعين ان يكونوا يبكون لكن ليس بشكل كبير كي لا يستمتعوا بـ نافورة الشوكولاته

Çoğu insan verebileceğinin en azını veriyor böylece kalanın tadını çıkarabiliyorlar.
مُعظم الناس يُحددون اقل مقدار يُمكنهم اعطاؤه كي يعيشوا وهم يحسون بالرضا عن انفسهم كي يستمتعوا بما يتبقي لهم

E, artık döndüklerine göre, eğlenmek haklarıdır.
والآن بعد أن عادوا يريدون أن يستمتعوا

Çocuklar anı yaşıyorlar, eğlenmek istiyorlar.
إن الأطفال يعيشون كي يستمتعوا باللحظة

Öğretmenler pek de iyi vakit geçirmiyordu, sporlar ya çok kirli ya da çok sertti.
المدرسين لم يستمتعوا كثيرا الرياضات كانت قذرة جدا أو مؤلمة جدا

Çoğu insan verebileceğinin en azını veriyor böylece kalanın tadını çıkarabiliyorlar.
معظم الناس تعطي أقل ما عليهم ان يمنحوا لكي يستمتعوا بما بقي لديهم

Emekliliği çok ileriye bırakıp tadını çıkaramayan bir sürü insan var.
رأيت كثير من الناس إنتظروا التقاعد طويلاً ولم يستمتعوا به عندما وصل

Filmin tadını çıkarmalarını buna tercih ederdi.
لقد فضل أن يستمتعوا بالفيلم فحسب

eğlenmek isterler.
ويُريدون أن يستمتعوا بوقتهم.

Bu beylere nazik davranın, iyi vakit geçirsinler.
كونوا لطيفات مع هؤلاء الصينيون واحرصوا على أن يستمتعوا بوقتهم

Meksika yemeği pişiriyor, beraber çok iyi vakit geçiriyorlar. Muazzam bir sorun bu.
تطبخ الاكل المكسيكي، وهم يستمتعوا باوقاتهم بالطبع هناك مشكلة كبيرة

İnsanlar iyi vakit geçirmeye çalışıyorlar.
يحاول الناس أن يستمتعوا بوقتهم فحسب