| Ama Ward'ın hedefi oysa bir sebebi olmalı. | Open Subtitles | ولكن إذا كان "وورد" يستهدفه يجب أن يكون هناك سبب |
| Birini ele geçirdiğimize göre, Dearing'in hedefi hakkında fikir yürütebiliriz. | Open Subtitles | الآن بإمتلاكنا إحداها ربما سيكون لدينا فكرة أفضل عما يستهدفه (ديرينغ). |
| Özel bir hedefi var. | Open Subtitles | هناك شيء محدد يستهدفه |
| Ve Holbrook'ın hedefinin kim olduğunu öğreneceğim. | Open Subtitles | وسيكون بوسعي معرفة الشخص الذي كان يستهدفه (هولبروّك) |
| Erikson'un hedefinin kim olduğunu öğrenir öğrenmez arayacaktır, tamam mı? | Open Subtitles | سيتصل حالما يعرف من يستهدفه (إريكسون)، مفهوم؟ |
| Onun ulaşmayı hedeflediği herhangi birini biliyor musunuz? | Open Subtitles | -أيُمكنكِ التفكير بأيّ شخص قد يستهدفه أو يصل إليه؟ |
| Bu yer, Julian'ın saldırmayı hedeflediği yerdi. | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي يستهدفه (جوليان) لهجومه القادم |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 