Evet, sanırım Aileden gelen bir şey. | Open Subtitles | أجل, يبدو أن هذا يسري في العائلة |
Aileden gelen bir şey diyelim. Anladın mı? | Open Subtitles | لنقول فقط ذلك يسري في العائلة. |
Kesin Aileden gelen bir şeydir. | Open Subtitles | على الأرجـع بـأن هـذا يسري في العـائلة |
Gördüğünüz gibi, kevaşelik Aileden geliyor. | Open Subtitles | كمـا ترى فالمزاج السيء يسري في عـائلتنـا |
Babanı tanırdım. Delinin tekiydi. Aileden gelme bir şey desene. | Open Subtitles | عرفت أباك، وقد كان مخبولاً، يبدو أن الخبل يسري في الأسرة |
Hepinizin damarlarında aynı MacKenzie kanı dolaşıyor. | Open Subtitles | من أجل نفس دم عشيرة ماكنزي الذي يسري في عروقكم جميعاً |
Kal-El, damarlarında tıpkı benim gibi El ailesinin kanı dolaşıyor. | Open Subtitles | كال-إل)، دم بيت (إل) يسري) في عروقك كما هي حالي |
- Ailenizde irsi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | و لدي سبب لأعتقد أن ذلك يسري في دماء كل العائلة. رأيك ليس لديه أي أساس. |
- Ailenizde irsi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | و لدي سبب لأعتقد أن ذلك يسري في دماء كل العائلة. رأيك ليس لديه أي أساس. |
Ailesinden gelen bir şey diyelim. | Open Subtitles | لنقل أن هذا يسري في العائلة |
Genlerimde var, Gordon. Doğuştan gelen bir şey. İleriyi görebilmekle alakalı. | Open Subtitles | الأمر يسري في الجينات يا (غوردن) إنها هبة, الرؤية |
Aileden gelen bir özellik, değil mi? | Open Subtitles | يسري في العائلة اليس كذلك ؟ |
İyimserlik Aileden gelen bir şey demek ki. | Open Subtitles | -أعتقد أنّ التفاؤل يسري في العائلة . |
Bu etkili esrar Şehri dolaşıyor... | Open Subtitles | "هذا المخدر القويّ الذي يسري" "في أنحاء المدينة" |
Damarlarımda nasıl bir kan dolaşıyor, biliyor musun? | Open Subtitles | هل تدري أي دم يسري في عروقي ؟ |