"يسعى وراء" - Translation from Arabic to Turkish

    • peşinde
        
    • peşinden
        
    • peşindeydi
        
    • peşine
        
    Kadının erkek arkadaşının peşinde. Bu yüzden Cumberland'e gidiyor. Open Subtitles انه يسعى وراء صديقها, لهذا, هو سافر الى كمبرلاند
    Polis yanlış adamın peşinde. Doğru olanı kovalamaya başlamak iyi olur. Open Subtitles ان البوليس يسعى وراء الرجل الخاطىء على احدهم ان يطارد اللص الحقيقى
    Tesisinize giren kişinin prototiplerinizden birinin peşinde olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles نعتقد أنه أياً كان المُقتحم فهو يسعى وراء إحدى نماذجك.
    Peki, beni dinle, ben bir falcı bir ziyaret var, ve onun peşinde... adam. Open Subtitles حسناً ، إستمعي إلي لقد زارني مشعوذ و هو يسعى وراء رجلها
    Nişanlısını öldüren adamın peşinden gidecek. Open Subtitles إنّه يسعى وراء الرجل الذي أعطى الأمر الذي قتل خطيبته.
    Evet, bir koyunun ya da bokunun peşindeydi heralde. Open Subtitles أجل، على الأرجح كان يسعى وراء نعجة ما أو ما شابه
    Elde edemeyeceği bir hatunun peşinde geziniyor. Open Subtitles إنه يسعى وراء فتاة لا يستطيع الحصول عليها
    Dünyanın en büyük finansal sırrının peşinde olduğunu söyledi. Open Subtitles وقال بأنه يسعى وراء أكبر سر مالي في العالم
    Bana SNEU timinin uyuşturucu satıcılarının peşinde olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles هل تخبرني أن فريق مكافحـة المخدرات كان يسعى وراء تجار المخدرات ؟
    Bana SNEU timinin uyuşturucu satıcılarının peşinde olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles هل تخبرني أن فريق مكافحـة المخدرات كان يسعى وراء تجار المخدرات ؟
    Tesisinize giren kişinin prototiplerinizden birinin peşinde olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles نعتقد أنه أياً كان المُقتحم فهو يسعى وراء إحدى نماذجك.
    Kleopatra'ya ait bir yakutun peşinde gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو بأنه يسعى وراء ياقوتة كانت تملكها كليوباترا؟
    Kim ya da ne olursa olsun bizim ödülümüzün peşinde. Open Subtitles لايهممَنيكونأوما هو عليه.. إنه يسعى وراء جائزتنا.
    Paranın peşinde olan bir dolandırıcı olduğumu sanman acınası ve umutsuz bir durum. Open Subtitles فهذه الخدعة التى لديكِ بأنني محتال يسعى وراء أموالك مثيرة للشفقة وبائسة
    Bu kafatası şeyleri Eve'ın peşinde değil Open Subtitles رجل الجمجمة لا يسعى وراء ايف وليس وراء نيك
    * Herkes birşeylerin peşinde. * Open Subtitles و تعلّمت أن كل شخص يسعى وراء غاية
    Tabii ki Uchiha Itachi'nin peşinde olan Sasuke-kun da. Open Subtitles وكذلك ساسكي، والذي يسعى وراء يوتشيها إيتاشي!
    Bence yaratık bu kızın peşinde. Open Subtitles صدق هذا المخلوق يسعى وراء هذه البنت
    Bir çok hormon üreten bir bezdir tahminimce şüpheliniz insanların büyüme hormonunun peşinde. Open Subtitles إنها غدة صماء ...تفرز عدة هرمونات لكنني أظن أن المشتبه به يسعى وراء هرمون النمو البشري
    Keşke kendi tuhaf inançlarının peşinden gitmektense halkının isteklerini göz önünde bulundursaydı. Open Subtitles إذا وضع بعين الإعتبار ما يرغبه الناس بدلاً من أن يسعى وراء قناعاته الغربية
    Yani, tek bir şeyin peşindeydi ve o ben değildim. Open Subtitles لقد كان يسعى وراء شيء واحد وهذا الشيء لم يكن أنا
    Birinin, aileden aptal birinin peşine düşülmesi hoşuna gider mi? Open Subtitles كيف تحب شخص يسعى وراء شخص غبي من عائلتك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more