"يسمونها" - Translation from Arabic to Turkish

• diyorlar
• deniyor
• dedikleri
• derler
• diyor
• der
• diyorlardı
• dediklerini
• buna
• denir
• derlerdi
• "
• boşuna
• diye çağrılmak

Ona 'ağaç kadın' diyorlar. ama O, aslında bundan da fazlası.
يسمونها سيدة الشجرة ، لكنها أكثر من مُسمى سيدة الشجرة .

buna " Hızlı hat " veya " VIP bilet " diyorlar.
يسمونها الطريق السريع أو تذاكر الشخصيات المهمة.

Çin'den getiriliyor ve orada buna Altın Yağmur Ağacı deniyor.
فى الصين ، حيث موطنها ، إنهم يسمونها شجرة المطر الذهبى

İnsanların Dr. Şeytan dedikleri yerel bir efsane ile Nancy Drew'cilik oynamaya kalkışmışlar.
لقد أرادوا أكتشاف سر هذه الأسطورة المحلية الناس يسمونها أسطورة دكتور ساتان

Gri madde derler, çünkü orada gerçekte ne olduğunu asla bilemezsin.
يسمونها منطقة رمادية لأنك لا تعرف ما بها

Hatta Lonely Planet oraya " Raul Julia'nın inşa ettiği ev " diyor ve yakalandım.
في الواقع, يسمونها الكوكب الوحيد المنزل الذي قام ببنائه راؤول جوليا لقد كشفتيني

Çoğu bilim insanı, ivmeyi harekete geçiren bir çeşit enerji olduğunu yani birincisi olduğunu düşünüyor. buna " karanlık enerji " diyorlar.
معظم العلماء يعتقدون أنه يوجد نوع من الطاقة تسرّع هذا التسارع، يسمونها الطاقة المظلمة.

Onlara peri çemberleri diyorlar ve bilim adamları hâlâ nasıl oluştuklarını anlamaya çalışıyor.
يسمونها دوائر خرافية، والعلماء لا يزالون يكافحون لفهم سببها.

Ben, Pers'te doğdum. Artık oraya İran diyorlar.
كما تعلمين , لقد ولدت في بلاد فارس يسمونها إيران الآن

buna şirket yenilenmesi diyorlar, değil mi?
أنا متأكد أنهم يسمونها أعادت هيكلة المؤسسة. أليس كذلك؟

Onlar pantolonla oynuyor ve " kirkut " diyorlar.
انهم يلعبونها مرتدين السراويل و يسمونها كريكت

Sakinleşebilseydim, panik atak geçirmezdim zaten. O yüzden buna panik atak diyorlar.
لو كنت أستطيع أن أهدأ لتمنيت أن أتعرض لنوبة جامحة، لهذا يسمونها نوبة جامحة

Uykusu sırasında ölene ne deniyor biliyor musun?
اتعرف ماذا يسمونها عندما تموت اثناء نومك؟

Burada onlara İngiliz çöreği deniyor. Hadi. Seni başka bir yere götüreceğim.
اوه ها هي انه يسمونها الكعك الانجليزي هنا

Çocuklar şişko suratlarını şekerle doldurup cadı dedikleri, yeşil suratlı yaşlı kadınlardan kaçıyorlar.
الأطفال يغذون وجوههم السمينة بالحلوى ويهربون خائفين من العجوز الخضراء الشريرة التي يسمونها بالساحرة

Pek görünmez değil ama " radar izi " dedikleri şey bir hayli düşük.
ليس بالشئ الخفي ولكن اشارة الترصّد للرادر كما يسمونها منخفضة جدا

Bilgine, tatlım, Kıraliyet Donanmasında, ona gemi derler.
لعلمكِ ، يا عزيزتي "في البحرية الملكية يسمونها "سفينة

İnsanlar buna bir yetenek diyor ama aslında bir yük.
الناس يسمونها موهبة, ولكنها في الحقيقة هي أقرب مايكون للعبء.

Bazı insanlar doğrudan meydan okuyup kişiselliğe dikkat etmeye 'köklü dürüstlük' der.
بعض الناس يسمونها "صراحة راديكالية"، حيث تهتم بشكل شخصي، وتتحدى بشكل مباشر.

Oraya " Dumanlı Dağ " diyorlardı.
"سموكي ماونتن" كان الاسم الذي يسمونها به.

Dürüst olmak gerekirse, içeriğinde sivil hiçbir şey yokken ona neden iç savaş dediklerini bilmiyorum.
بصراحة، لا أعلم لماذا يسمونها حرباً مدنية حيث أنه لا يوجد أي شيء مدني فيها.

buna nakavt mekanizması denir.
يسمونها الضربة القاضية

Evet, ona " Ağır Vasıta " derlerdi.
نعم ؟ كانوا يسمونها الحمل الثقيل

boşuna ateş demiyorlar buna.
حسنا، انهم لا يسمونها حمى من أجل لا شيء.

Ayrıca artık Alan diye çağrılmak istiyor. Unuttunuz mu?
و هي الآن تفضل أن يسمونها ألن تذكر