Senin için demesi kolay. Para için çalışman gerekmiyor. | Open Subtitles | يسهل عليك قول هذا فلست مضطراً للعمل للحصول عليه |
Senin için demesi kolay. Orada bir başına kalmış çocuğun yok senin. | Open Subtitles | يسهل عليك قول ذلك، فليس لديك ابن وحيد في الخارج |
Senin için söylemesi kolay, yumruğu yiyen sen değilsin. | Open Subtitles | يسهل عليك قول ذلك فلم تتلق ضربة على الوجه |
Senin için söylemesi kolay. Endişelenecek bir şeyin yok nasılsa. | Open Subtitles | يسهل عليك قول ذلك، ليس لديك ما تقلق بشأنه |
Sana söylemesi kolay tabi, daha çocuğun yok. Yani, bak, bu tür şeyler için ileriye dönük planlar yapman lazım. | Open Subtitles | يسهل عليك قول ذلك لأن لا أولاد لك بعد أعني، اسمع، عليك التخطيط مسبقاً لهذه الأمور |
Bunu söylemek senin için kolay. Her şeye sahipsin kaltak. | Open Subtitles | يسهل عليك قول ذلك لديك كل شيء يا سافلة |
Senin için demesi kolay canım. | Open Subtitles | يسهل عليك قول ذلك يا حبي. |
Senin için demesi kolay yumurta kafalı. | Open Subtitles | يسهل عليك قول ذلك، |
Senin için söylemesi kolay. Ama bu işe yaramazsa, hayvan leşi gibi yere yapışırım. | Open Subtitles | يسهل عليك قول هذا ولكن إن لم يفلح هذا، فساكون قتيل في الشارع.. |
- Bulmana engel yok. - Senin için söylemesi kolay. | Open Subtitles | لا يوجد سبب بألا يمكنك يسهل عليك قول ذلك - |
Senin için söylemesi kolay. Sen intikamını aldın. | Open Subtitles | يسهل عليك قول ذلك فقد حقّقت انتقامك |
Senin için söylemesi kolay. | Open Subtitles | يسهل عليك قول ذلك |
Senin için söylemesi kolay. Neden bu kadar uzun sürdü? | Open Subtitles | أجل، يسهل عليك قول ذلك |
Senin için söylemesi kolay tabii? | Open Subtitles | يسهل عليك قول هذا |
- Sana söylemesi kolay. El Prison Fantastico'ya tıkılacak olan sen değilsin tabii. | Open Subtitles | حسناً، يسهل عليك قول ذلك، فلست الشخص الذي على وشك الذهاب إلى "السجن المذهل". |
Bunu söylemek senin için kolay tabii. | Open Subtitles | يسهل عليك قول هذا |
Bunu söylemek senin için kolay, ama... | Open Subtitles | - - يسهل عليك قول ذلك، لكن |