Tesis sakinleri avukatlarını ne zaman görmek isterlerse çıkıp görebilirler. | Open Subtitles | ،الساكنين الذين يريدون رؤية محامين .يمكنهم المغادرة أنى ما يشاؤون |
Ne isterlerse yapabilirler ve bir yetişkin gibi cezalandırılmazlar. | Open Subtitles | يمكنهم فعل ما يشاؤون دون أن يُحاكموا كراشدين |
Ne zaman ne isterlerse yapmakta özgürler. | Open Subtitles | أحرار ليفعلوا ما يشاؤون في الوقت الذي يشاؤون |
Çünkü burada olmayan ve canları ne isterse söyleyebilecek üç kişi daha var. | Open Subtitles | لأن هناك 3 أشخاص غير موجودين هنا من المحتمل أن يقولوا ما يشاؤون |
Uzmanlar, çocuklar ne isterse onu yesin der, biliyorsunuz. | Open Subtitles | أتدري؟ يقول الخبراء أنه يجب أن ندع الأطفال يأكلون ما يشاؤون |
Olayı istedikleri kadar döndürüp dolaştırabilirler, ama neticede artık biliniyor. | Open Subtitles | يمكنهم فعل ما يشاؤون به لكن البث قد تم الآن |
Olayı istedikleri kadar döndürüp dolaştırabilirler, ama neticede artık biliniyor. | Open Subtitles | يمكنهم فعل ما يشاؤون به لكن البث قد تم الآن |
Paraşüt eğitmenleri ne isterlerse alırlar. | Open Subtitles | أولئك المظلّيون يأخذون أيّ شيء يشاؤون |
Adamların ne isterlerse yapabilirler bana. | Open Subtitles | يمكن لرجالك أن يفعلوا ما يشاؤون بي |
Ne isterlerse söylesinler. | Open Subtitles | دعيهم يقولون ما يشاؤون |
Ne isterlerse onu yaparlar. | Open Subtitles | يمكنهم أن يفعلوا ما يشاؤون |
Ne isterlerse yapsınlar. | Open Subtitles | دعهم يفعلون ما يشاؤون |
Ne isterlerse çekebilirler, Keith. | Open Subtitles | -يُمكنهم تصوير ما يشاؤون (كيث ). |
- Nasıl isterlerse. | Open Subtitles | -أنّى يشاؤون . |
Efendileri ne isterse onu yapıyorlar. | Open Subtitles | هم عبيد, فالطبقة العالية يعملون ما يشاؤون بهم |
Ama herkes hiçbir sonucu olmadan canları her ne halt isterse yapabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | لكن الجميع يعتقدون انهم يستطيعون فعل ما يشاؤون بدون عواقب بأي حال من الاحوال |
Evet, canları ne isterse onu yapıyorlar. | Open Subtitles | أجل، لهم حرية القيام بما يشاؤون إلى درجة كبيرة |
İnsanlar istedikleri gibi gelip gitsin diye kullanılabilir hale getiriyorum. | Open Subtitles | أجعلها متوفرة حتى يستطيع الناس أن يأتوا ويذهبوا كما يشاؤون |
Ve bütün bu veriler toplandığında bunlarla hemen hemen istedikleri her şeyi yapabilirler. | TED | وحين يحصلون على كل البيانات، يمكنهم تقريبا أن يفعلوا بها ما يشاؤون. |