Bu yabancılar, belki senin gözlerini alır ya da burnu seninkine benzer. | Open Subtitles | أولئك الغرباء, الذين قد يملكون أعيناً تُشابه عيناك، وأنفاً يشابه أنفك. |
Farkettik ki, Yıldız Geçidi düzeneği özellikle insanları taşımak için yapılmış ya da benzer vücut yapısında olanları. | Open Subtitles | لقد قدرنا أن نظام بوابات النجوم تم بناؤه لينقل البشر خصيصا أو ما يشابه البشر فى تكوينهم الفيزيائى |
Polis daha önce benzer olaylara dair çağrı almış mı? | Open Subtitles | هل وجد المحليون في سجلات اتصالاتهم اي شيء يشابه أسلوب الجاني؟ |
Aslında tüm Avrupa'nın şu andaki durumu bir briç oyununa benziyor. | Open Subtitles | في الواقع فإن الوضع في أوروبا يشابه لعبة البريدج الآن |
Sevdiği kişinin yansıması ve kurbanları tahnit ederek... saklaması seri katil Ed Gein'in psikopatolojisine benziyor. | Open Subtitles | هذا الانعكاس للمحبوبة مصاحبة لحاجته لحفظ ضحاياه يجعله يشابه المرض النفسي |
Kızları arabaya sıkıştırdıktan sonra Disneyland'e benzeyen bir yere götürürüz. | Open Subtitles | سنحشر الفتيات في السيارة في اي مكان يشابه ديزني لاند |
Evet, her yere baktım ama ona benzeyen bir şey bulamadım. | Open Subtitles | لقد نظرت حول كل المكان ولم أجد شيئاً يشابه ذلك |
Sebze yemeği yediğindekine benzer bir suratın var. | Open Subtitles | و لكني أرى في وجهك تعبيراً يشابه تعبيرك عندما تأكل الخضروات مُجبراً |
Buna benzer bulabildiğim tek şey 5 yıl öncesine ait. | Open Subtitles | حسنا الشيء الوحيد الذي استطيع ايجاده و يشابه هذا بشكل بعيد هو قبل 5 سنوات |
- McCombs da hastanedeki videoda buna benzer şeyler söylüyordu | Open Subtitles | نعم، ماككومبس يقول شيئا. ما يشابه فيديو المستشفى |
Görev;evrenin derinliklerinde,bizimkine benzer yetenekli hayatlar bulmak. | Open Subtitles | المهمة هي إيجاد كوكب ذكي يشابه كوكبا خارج الفضاء العميق |
Uyanıkken İspanyolcaya benzer şeyler mırıldanıyordu. | Open Subtitles | ،عندما كان واعياً ،كان يتمتم بما يشابه اللغه الأسبانيه |
- Evet. Sana sevgilerini yolladı. Ya da sevgiye benzer bir şey. | Open Subtitles | أجل، وتبلّغك بمحبّتها، أو شيء يشابه المحبّة. |
Ebeveyn olmak,şehrin kötü bir mahallesinde polis olmaya çok benziyor. | Open Subtitles | كونك أما يشابه كونك شرطيا في ناحية من البلدة |
Şimdi bu iki anahtar fikirle ortaya çıkmamızın sebepleri. Birincisi bu kriyojenik bir termosa benziyor, sıvı nitrojen veya sıvı helium saklayabilirsiniz. | TED | الآن السبب الذي مكننا من الوصول إلى هذا هو فكرتان أساسيتان. الأولى أن هذا يشابه حاوية ديوار مبرِّدة, وهي شئ لحفظ النيتروجين السائل أو الهيليوم السائل. |
Ama bir beyin bozukluğunun beyine bakılmadan konuluyor olması aslında kalp sorunu yaşayan bir hastanın da sadece fiziksel semptomlara bakılarak EKG veya göğüs röntgeni çekilmeden ve kalbe bakılmadan tedavi edilmesine benziyor. | TED | لكن تشخيص اضطراب الدماغ دون النظر بصورة فعلية في الدماغ يشابه علاج مريض يعاني من مشاكل في القلب اعتمادا على الأعرض الجسدية، حتى دون عمل تخطيط القلب أو أشعة أكس للصدر للنظر في القلب. |
- Lilli'ninki deniz kabuğuna benziyor. | Open Subtitles | ماذا ؟ ... ليلي لديها ما يشابه القنبلة هنا تحت |
Eşarbınız, New York'ta arkadaşıma verdiğim eşarba benziyor. | Open Subtitles | ولكن الوشاح الذي ترتدينه أنه يشابه |
Sineğe benziyor. Kanatları var, gözleri var, antenleri var, bacakları var. Yaşam öyküsü karmaşık. Bu bir parazit. Etrafta uçup, yerleşmek için tırtıl bulması gerek. Üstelik beyni meyve sineğininki gibi tuz tanesi büyüklüğünde değil, bunun kendisi tuz tanesi büyüklüğünde. | TED | تشبة الذبابة. لديها أجنحة و عينان و لديها قرون استشعار وساقان وتاريخ حياة معقد إنها طفيلية. يجب أن تطير و تبحث عن اليرقات لتقتات عليها. ولكن ليس فقط لأن حجم دماغها يساوي حجم حبة الملح الأمر الذي يشابه ذبابة الفاكهة، هو بحجم حبة ملح. |
Gerçeğe azıcık benzeyen bir şey bulursan şanslısındır. | Open Subtitles | ستكون محظوظا إذا وجدت شئ يشابه الحقيقة |
Kocama benzeyen bir bebeği asla kucağıma alamayacağım. | Open Subtitles | لن أتمكن من حمل طفل يشابه زوجي، |
Bütün gece bunları inceledik. Yükselticiye uzaktan da olsa benzeyen hiçbir şey bulamadım. | Open Subtitles | بحثنا طيلة الليل، وقسمًا لم أجد شيئًا يشابه حتّى من بعيد "فائق". |