Daha önce hiç görmedikleri bir hayvan türünü dünya bulmacasının uygun bir yerine yerleştirebilirler. | Open Subtitles | حتى لو تعرضوا لنوع ما من الحيوانات لم يشاهدوه أبدا من قبل فقد كان يظل بإمكانهم أن يضعوه ضمن رؤيتهم تلك للعالم |
Daha önce hiç görmedikleri bir gösteri sunacağım onlara. | Open Subtitles | سوف أعطيهم شيئاً لم يشاهدوه من قبل |
Daha önce hiç görmedikleri bir gösteri sunacağım onlara. | Open Subtitles | سوف أعطيهم شيئاً لم يشاهدوه من قبل |
Ama eşim sadece bir kez izlemelerine izin veriyor. | Open Subtitles | ولكن زوجتى تجعلهم يشاهدوه مرة واحدة |
Ben istedikleri kadar izlemelerine izin veriyorum. | Open Subtitles | أنا أجعلهم يشاهدوه حينما يريدون |
Wendy, televizyon izlemelerine izin vermiyor. Bilmiyor muydun? | Open Subtitles | -أجل ويندي لا تريدهم أن يشاهدوه ألا تعرف هذا ؟ |
Filmi henüz izlemediler, Mel. | Open Subtitles | -لم يشاهدوه بعد يا (ميل ) |
Bu kesitin amacı insanlara daha önce görmedikleri hamburgerlerin görüntüsünü göstermek, hamburgerlerin fiziğini ve kimyasını açıklamak, çünkü ister inanın ister inanmayın, bunun fizik ve kimyayla bir ilgisi vardır, özellikle burgerin altındaki alevlerin. | TED | المغزى من هذا الصورة المقطعية هو ان تعرض للناس منظر للهمبرجر لم يشاهدوه من قبل وان تشرح فيزياء الهمبرجر وكيمياء الهمبرجر لانه صدق او لا تصدق, يوجد علاقة للفيزياء والكيمياء, خذ مثلا, ذلك اللهب اسفل الهمبرجر, |
- Henüz izlemediler. | Open Subtitles | -لم يشاهدوه |