"يشتاق" - Translation from Arabic to Turkish

    • özlüyor
        
    • özlemiş
        
    • özlediğini
        
    • özlemez
        
    • özlediği
        
    • özlemiyor
        
    • özler
        
    • özledi
        
    • özleyen
        
    • özlemesi
        
    • özlemeyen
        
    • özlememiş
        
    • özlemesini
        
    Elaine Martin seni önemsiyor ve seni çok özlüyor. Open Subtitles الين ان مارتن يهتم لامرك وهو يشتاق اليك كثيراً
    Peki, o tamamen anlaşılabilir bir durumdur babası, özlüyor. Open Subtitles حسناً ، إنه يشتاق إلى والده . هذا مفهوم كلياً
    Neyse, Reid'in annesi çok daha iyiymiş ve hepimizi özlemiş. Open Subtitles على أي حال، يقول ريد أن والدته تتحسن وانه يشتاق الينا
    Beni özlediğini gösteriyor, bu da yaptığı üçüncü şey. Open Subtitles هذا يدل على أنه يشتاق إلي وذلك هو الشيء الثالث
    Özlüyorum tabi. İnsan evini, yurdunu özlemez mi? Open Subtitles طبعاً أشتاق له من الذي لا يشتاق لبيته وأرضه
    Çok özlediği bir yeğenini hatırlatmışsın ve ona sarılmak ister misin diye merak ediyor. Open Subtitles أنك تذكره بإبن عمه واللذي يشتاق له كثيرًا و .. ، أنت تعرف ، يريد أن يعرف .. إذا كان بإمكانك
    Her seferinde üç günlüğüne gidiyor ve onu özlemiyor bile. Open Subtitles لقد مضى على فراقه لها ثلاثة أيام دون أن يشتاق لها حتى
    Sanırım bir parçam sizlerle kitleler için tasarım yapmayı özlüyor ama çok küçük bir parçam. Open Subtitles ربما ثمّة جزء مني يشتاق إلى التصميم معكم للجماهير ولكنه جزء صغير جدًا.
    Mustafa sizi çok özlüyor dedim. Open Subtitles ‫كل ما قلته له هو إن "مصطفى" يشتاق إليه‬
    Senin aslında, "tabii ki seni özlüyor sırf acısını dindirmek için parti yapıyor." demen lazım. Open Subtitles "من المفترض أن تقول: "بالطبع هو يشتاق إليكِ سبب احتفاله الوحيد هو الترويح عن ألمه
    Biliyor musun, babam seni çok özlüyor. Ben onun saçmalıklarını özlemedim ama. Open Subtitles أتعلمين، إنّ والدي يشتاق لكِ بالفعل - حسنٌ، أنا لا أفتقد هراءه -
    Birileri cancağızını çok özlüyor herhâlde. Open Subtitles لابدّ أنّ أحدهم يشتاق فعلاً إلى حبيبته.
    Bay Sosyetik naçizane kuruluşumuzu özlemiş demek. Open Subtitles ‏‏إذاً فالسيد المقيم في شمال المدينة ‏يشتاق إلى حانتنا المتواضعة.
    Biri beni özlemiş galiba ha? Open Subtitles . يبدو بأنه أحدهم يشتاق الى ماكس
    Travis gelecek hafta onun yanına gitme planını iptal etmeni istiyor üzgün olduğunu ve seni çok özlediğini söylüyor. Open Subtitles لقد الغى زيارته الاسبوع القادم ولكنه يشتاق اليك كثيرا
    Belki de bu, onun aynı evi paylaştığınız zamanları özlediğini belirtme şeklidir. Open Subtitles ربما هي طريقته لقول أنه يشتاق لكما ويشتاق للبيت الذي كنتما تتشاركان به
    Dickie Bennett'i kimse özlemez. Open Subtitles ضع " بيرنارد " على الجسر " ولن يشتاق أحد لـ " ديكي
    Geriye dönüp baktığında özlediği şey Pantheon Kupası. kızlar ya da zafer değilmiş. Open Subtitles قال أنه عندما نظر للماضي.. لم يشتاق لكأس بانثيون... .
    Babasını özlemiyor mu? Open Subtitles ألا يشتاق لأبيه؟
    Tavuskuşu gibi yağmurda dans etmek için, kalbim özler.. Open Subtitles للرقص مثل الطاووس في المطر، قلبي يشتاق...
    Gözlereimi yaşartmayacağım ama gerçek şu ki bu departman seni özledi. Open Subtitles لن أبكي لقاء ما قلتِ ولكن الحقيقة البسيطة أن هذا القسم يشتاق إليك
    Ailesini çok özleyen biri olarak bunu söylüyorum, lütfen hemen gitmeyin. Open Subtitles خذيها من شخص يشتاق لعائلته جداً أرجوكِ لا تغادري الآن
    Güven bana Frankie, ona seni özlemesi için zaman ver. Open Subtitles ثقي بي يا فرانكي عليكي ان تعطيه بعض الوقت حتى يشتاق لكي
    Beni özlemeyen birini özleyerek gözyaşı akıtmam ben. Open Subtitles إنّي لا أضيع دموعاً في أشتياق .أحد الذي لم يشتاق إليّ أبداً
    Kızları özlememiş. Arabaları özlememiş. Open Subtitles لا يشتاق إلى الفتيات، ولايشتاق الى السيارات
    nereye giderse gitsin... anne sıcaklığını özlemesini istemiyorum. Open Subtitles حيثما يَذْهب أنا لا أريدة أن يشتاق الي حنان الامومة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more