Kendine olan güveninin arttırmak için onlara senden iki makine almalarını söyledi bile. | Open Subtitles | لقد أمرهم بالفعل أن يشتروا آلتي تصوير ليكسب ثقتك. |
O teknolojiyi almalarını istediğimizi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أننا نريدهم أن يشتروا هذه التكنولوجيا |
Hutt'lar annemi satın almadan önce, O da böyle bir pazarda satıldı. | Open Subtitles | قبل ان يشتروا الهات امي كانت يتم بيعها فى السوق مثل هذا |
Herkes bana çiftçilerin sigorta isteğini söyleyip duruyordu, ama asıl müşterilerimiz satın almıyordu. | TED | داوم كل شخص على إخباري أن الفلاحين يريدون التأمين لكن عملاءنا المبدئيون ببساطة لم يشتروا |
Bu insanlar Microsoft'u kendi rızalarıyla aldılar... ve belki hala alıyorlar ama nihayetinde... onlarda piyasanın daha çok farkında şu günlerde. | Open Subtitles | من ان الناس ياخذوا ميكروسوفت بثقة و ربما ما زالوا يشتروا من ميكروسوفت لكن على الاقل اصبحوا اكثر وعيا للمسألة هذه الايام |
Tek bir yazarı kovmazsan, filmimize bilet almayacaklarmış. | Open Subtitles | بأنهم لن يشتروا تذكرة لفيلمنا إلى حين تطرد كاتباً بعينه |
Yani bu müşterilerin sen ne almalarını istersen alıyorlar mı? | Open Subtitles | إذاً هؤلاء عملائك ؟ مهما أرتديهم أن يشتروا , سيشتروه فحسب |
Milletten bana elmas almalarını istemiyorum. | Open Subtitles | أنها ليست وكأني أتوسل إلى الناس لــ يشتروا لي الماس |
Şimdi,3.Dünya savaşına yetecek silahı almalarını sağlamalıyım. | Open Subtitles | سنتناقش في هذا الأمر لاحقاً حالياً , أريد منهم أن يشتروا لي سلاح يكفي لبدء الحرب العالمية الثالثة |
Birşeyler almalarını istiyorsan, poponu sallayacaksın. | Open Subtitles | يجب ان تهز مؤخرتك ان كنت تريدهم ان يشتروا البضاعة |
Yani, bana sari almalarını sen söyledin. | Open Subtitles | إذاً، أنت أخبرتهم بأن يشتروا لي هذه المجموعة من الساريّ. |
Çünkü dışarıda bir şeyler satın alan insanlar var. | Open Subtitles | لأنه هنالك أناسٌ في الخارج ممن يشتروا الأشياء |
Bunlar vicdanı hırsına yenik düşmüş, parayla ya da mevkiyle sadakatleri satın alınabilenler için. | Open Subtitles | إنما للطموحين بلا ضمير يحكم أفعالهم و من يشتروا ولاءه بالمال و المناصب |
Hırsları, vicdanları tarafından engellenmeyen ve sadakatleri terfi ve parayla satın alınabilecek insanlara göre. | Open Subtitles | إنما للطموحين بلا ضمير يحكم أفعالهم و من يشتروا ولاءه بالمال و المناصب |
Ya her şeylerini satın alıyorlar ya da kirayı yükseltiyorlar. | Open Subtitles | أعني، أما أن يشتروا الأماكن أو يرفعوا أيجارهم. |
Aslında, sırf sen hayatında tek bir kez bile tavuk sahibi olamayasın diye, her yıl binlerce dolar harcayıp dünya üzerindeki bütün tavukları satın alıyorlar. | Open Subtitles | في الحقيقة إنهم يدفعون آلاف الدولارات كل سنة لكي يشتروا كل الدجاج ..في العالم بأكمله, ليضمنوا |
Tek bir yazarı kovmazsan, filmimize bilet almayacaklarmış. | Open Subtitles | بأنهم لن يشتروا تذكرة لفيلمنا إلى حين تطرد كاتباً بعينه |