Görünüşe göre silah kaçakçılığı Kabile için oldukça kârlı olmaya başlamış. | Open Subtitles | مما يشير أن تجارة الأسلحه قد أصبحت من مصادر تمويل القبيله |
Kayıtlarına göre güvenli bir yerde saklıymış. | Open Subtitles | سجل الحسابات يبدو أنه يشير أن هناك سر مخفي |
Kara kutuya göre uçak kuşlara çarpmış. | Open Subtitles | الصندوق الأسود يشير أن السبب تعطل المحرك بسبب الطيور. |
Arabasındaki yer bulucuya göre arabası evin hemen önüne park edilmiş. | Open Subtitles | محدد الموقع في سيارتها يشير أن السيارة خارج المنزل. |
- Ondan pek emin değilim efendim. Yaptığımız kan testine göre uzaylı DNA'sı insanlarınki gibi karbon bazlı değil. | Open Subtitles | الإختبار الذي أجريناه على دمائه يشير أن حمضه النووي ليس مبنياً على الكربون كالبشر |
Yine de, Simon şunun altını çizmeyi severdi, ona göre habercilik ödülleri hemoroit gibiydi: | Open Subtitles | كان (سيمون) يحب أن يشير أن جوائز مراسلوا الأخبار لهى مثل البواسير |
Son tapu kayıtlarına göre Vandenberg'in şirketi Tula sanayi bölgesinde bazı mülkler almış. | Open Subtitles | وسجل حديث للأراضي يشير أن (شركة (فان دين بيرغ قد اشترت عقار في المنطقة (الصناعية في (تولا |