Bu yaralar gösteriyor ki, kurban öldükten sonra bile hasarlar devam edilmişe benziyor. | Open Subtitles | وهذا يشير الى ان هذه الاصابات من المحتمل انها حدثت .بعد موت الضحيه |
Dikey eksen ise bağışıklık yanıtı. Kesikli çizgi ise koruma eşiğini gösteriyor. | TED | والمحور العامودي نشاهد استجابة المناعة المنتجة. وذلك الخط المتقطع يشير الى الحد الأدنى للحماية. |
Diğer bir yandan, fillerin insan köylerine düzenlediği saldırıların çoğu yoğun izinsiz avlanmalardan ya da ayırmalardan sonra gerçekleşiyor. Bu da saldırıların intikam amacıyla yapıldığını gösteriyor. | TED | في المقابل، فقد يحدث أن تهاجم الفيلة قرى بشرية عادة مباشرة بعد حملات صيد غير مشروع وإعدام بحق الفيلة، مما يشير الى أنها تنتقم بشكل متعمد. |
Ve o kapıdan çıkarken bile hala boğazını işaret ediyordu. | TED | وكان حينها متجهاً الى الباب, كان مازال يشير الى حلقه. |
Evet ama aynı zamanda elektrik tesisatı yangınına da işaret edebilir. | Open Subtitles | نعم ، ولكن هذا أيضا يشير الى احتراق مفتاح الأسلاك والأنابيب |
Günlüklerinde intihar etmeyi düşündüğünü gösteren herhangi bir şey yok. | Open Subtitles | لايوجد ملاحظات لاشئ فى مدونتها يشير الى لقد اعتبرت منتحره |
İşte ender bir Ak Çaylak'ı gösteriyor. | TED | وهاهو , يشير الى نوع نادر من طير الكتف الاسود |
Kanıtlar, hırsızlıkların zamana yayılarak gerçekleştirildiğini gösteriyor. | Open Subtitles | الدليل يشير الى سرقات حدثت فى فترة زمنية |
# Ayrıca, vurulma şekli gösteriyor ki, # # gerektiğinde onlar tarafından... # # ...öldürülmeyi göze almıştı. # | Open Subtitles | حتى من خلال الطريقة التي أطلق عليه النار بها بدا أنه يشير الى أنه موافق على ذلك اذا كان من الضروري أن نتخلص منه |
Konuşma sanki hastaneye kapatıldığını gösteriyor. | Open Subtitles | الكلام تقريبا يشير الى أنها كانت في مؤسسة عقلية |
Midyeler ve kabuklar bir yıla yakın zamandır suda olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | صدفه وقشر بلح البحر يشير الى انها كانت بالماء لمده عام تقريبا |
Bir sopa kullanılmış olması saldırganın gergin ya da öfkeli olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | حسنا الضرب المبرح يشير الى الاحباط او الغضب |
Ellerimdekinin kan olması ve her zaman içtiğime dikkat etmem... travmatik birşey olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | ..والدم على يدّي وكوني حريصة اتجاه ما اشربه يشير الى حدث مأساوي |
Arkadaşınızın aydınlatılmış ve polisin olduğu bir yerde öldürülmesi katilin büyük olasılıkla kampüsten olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | قتلت في منطقة مضاءة جيدة و بوجود الشرطة يشير الى ان القاتل غالبا جزء من الحرم |
Ajan Rossi'ye göre... kurbana ağırlık bağlayıp suya atması... cesedin bulunmasını istemediğini gösteriyor. | Open Subtitles | أشار العميل روسي بما أن الضحايا لم يتم تثقيلهم فذلك يشير الى ان الجاني لم يرد ان يكتشفهم أحد |
Profilin düzene, eğitime, kariyere hatta oy vermeye karşı patolojik bir hoşnutsuzluğunun olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | تحليل لشخصيتك يشير الى التخلي التام للأرضاء التعليم، المهنة، وحتى التصويت |
Bu terminoloji öylece kaldı, ama aslında lzel kimyasallara işaret etmiyor bu isimler, çünkü bu kimyasallar çok farklı biçim ve yapıda olabilirler. | TED | ترسخ هذا المصطلح، ولكنه في الواقع لا يشير الى مواد كيميائية معينة لأن هذه المواد الكيميائية تتخذ اشكالا مختلفة. |
Alex Torres'in çoğu dosyası gizli, bu da bir şey gizlediğine işaret. | Open Subtitles | غالبية ملفات أليكس توريس سريّة مما يشير الى أنه قد يكون ما يخفيه |
Ve hiç kimsenin normal olduğum için beni işaret etmesini istemem. | Open Subtitles | لا اريد احدا يشير الى لاننى فى حالتى الطبيعية |
Çeşitli kaynaklardaki deneysel veri suçun genetik yatkınlık derecesi üstüne birbirine yakın sağlam delillere işaret ediyor. | Open Subtitles | بحث تقريبي يشير الى ان هناك أدله التي تشير ان هناك درجة |
O mektubun bizi Mill Creek Katili soruşturmasından uzak tutmak için hazırlanmış bir tuzak olduğunu gösteren kanıtlarımız var. | Open Subtitles | لدينا دليل يشير الى ان الرسالة مجرد مزحة ليلهينا عن التحقيق في قاتل جدول كريك |
Arabanın saatte 5 milden daha hızlı gittiğini gösteren bir kanıt yoktu. Doğru. | Open Subtitles | لا يوجد ما يشير الى ان السيارة كانت تسير بأزيد من 5 أميال في الساعة |