"يصدأ" - Translation from Arabic to Turkish

    • paslanıyor
        
    • paslanıp
        
    • çürümesini
        
    • paslanır
        
    Altın değil ve paslanıyor. Open Subtitles ليس قرط من الذهب وهو يصدأ
    Yağmurda zırh paslanıyor mu Bay Thompson? Open Subtitles اتعتقد أنه يصدأ تحت المطر (سيد (طومسون
    Normal fiziksel şeyler gibi paslanıp aşınmaya uğramaz. Open Subtitles فهو لا يصدأ ولا يهترئ كما يحدث مع الأشياء المادية العادية
    Silahı çıkardığımızda "Bir şeyler yapsam iyi olacak, yoksa silah paslanıp gidecek." demiştim. Open Subtitles عندما استعدنا السلاح... قلتُ, "يجب أن أفعل أي شيء به. سوف يصدأ."
    Biz sadece yağmur altında oturuyor, günden güne metalin çürümesini izliyoruz Open Subtitles لقد انتظرنا يوما بعد يوم تحت الأمطار نشاهد المعدن يصدأ
    Biz sadece yağmur altında oturuyor, günden güne metalin çürümesini izliyoruz Open Subtitles جلسنا في المطر يوم بعد يوم، نشاهد المعدن يصدأ.
    Çelik zamanla paslanır. Open Subtitles والفولاذ يصدأ مع مرور الوقت.
    - West Virginia'da bir adam paslanıyor. Open Subtitles - هناك رجل يصدأ
    Çelik zamanla paslanır. Open Subtitles الفولاذ يصدأ مع مرور الوقت
    Her sene Enid'in tekerlekli sandalyesi tuzlu suda paslanır, Harrison paramı, transseksüellere saç ördürmek için harcar, ben de güneşte uyuyakalırım. Open Subtitles كل سنة مقرفة، يصدأ كرسي (إينيد) المتحرك في الماء المالح وينفق (هاريسون) نقودي لتجديل شعره لدى المتحولين جنسياً وأنام في الشمس، لا تتصلوا بي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more