Louise, Buna Max bile inanmaz. | Open Subtitles | لويز، حتى ماكس لا يصدقها هل تصدقها يا ماكس؟ |
Nihai Noktalar'a dair efsaneyi hemen hemen herkes bilir ama kimse inanmaz. | Open Subtitles | العديد يعلم بأمر النقاط النهائيه .ولكن لاأحد يصدقها |
Kadın kendine geldiğinde, haksız yere suçlandığına dair yeminler etti ama adam inanmadı. | Open Subtitles | لقد كذبت عليه , عندما جاءت له , اقسمت انها اتهمت زوراً بتلك الجرائم , لكنه لم يصدقها |
O... şey, Kehanet yeteneği var ama kimse ona inanmadı. | Open Subtitles | كانت لديها موهبة النبؤة ولكن لم يصدقها احد |
Sürekli önemli haberlerle geri dönüyorum, ve bu kimseye birşey ifade etmiyor, yada kimse inanmıyor! | Open Subtitles | أعوددائماًومعيأخبارمهمّة.. وإمّا هي لا تعني شيئاً أو لا يصدقها أحد! |
Chavez'in inanması için gerçek gibi olması gerekti. | Open Subtitles | أضطررت لجعلها تبدوا حقيقة لكي يصدقها تشافيز |
Bazı insanlar buna inanıyor ama herhangi bir kanıt yok. | Open Subtitles | البعض يصدقها لكن لايوجد عليها دليل |
Ahlak fiberiyle kaplanmış ama erişkin bir adamdan inanmasını isteyebilir misin? | Open Subtitles | مرتبطة بقوة الشخصية لكن اطلب من رجل ناضج أن يصدقها ؟ |
Ama insanlar onlara inanmazsa ne yararları kalır ki? | Open Subtitles | ولكن ما فائدتها إن لم يصدقها الناس؟ |
İnsanların inanacağı bir hikaye çıkar. | Open Subtitles | هذه القصة التي يمكن أن يصدقها الناس |
Biliyorsun, kimse ona inanmaz. Deli olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | لا احد سوف يصدقها انهم يعتقدون بأنها مجنونة |
Ne yaptığını açıklamaya çalışsa bile, kimse ona inanmaz. | Open Subtitles | حتى لو حاولت شرح مافعلته فلن يصدقها أحد |
Konuşsa bile, kimse ona inanmaz. | Open Subtitles | لن يصدقها أحد إن تحدثت على أي حال |
Beni hastaneye götürmenle alakalı bir hikaye anlattım ama inanmadı. | Open Subtitles | أخبرته عن قصة مفادها أنك أخذتني إلى المستشفى لكنه لم يصدقها |
O biliyordu... ve ona kimse inanmadı... ben bile. | Open Subtitles | لقد عرفت و لم يصدقها احد حتى انا |
Kimse ona inanmadı ama o haklıydı. | Open Subtitles | لم يصدقها احد ولكنها كانت على صواب ؟ |
Çünkü gerçekten tamamen saçmalık, kimse inanmıyor. | Open Subtitles | لأنها سخيفة جداً صراحة ولا أحد يصدقها |
Patronum inanmıyor. | Open Subtitles | رئيسي لا يصدقها |
Parka gittiğini inkâr ediyor ama Booth ona inanmıyor. | Open Subtitles | هي تنفي ذهابه إلي المتنزه ولكن (بوث) لا يصدقها |
Ona egzosdan balon çıkmayacağını söyledim ama bazen bir şeylere inanması için görmesi gerekiyor. | Open Subtitles | ... أخبرته أن العادم لن يخرج فقاعات لكن أحياناً عليه ألا يرى الأشياء حتى يصدقها |
Senatörler, kongre üyeleri, insanların inanması için son bir pırıltı istiyorlar. | Open Subtitles | قطعة لامعة واحدة يصدقها الناس |
Anlattığın her şeye inanıyor mu yani? | Open Subtitles | وهل يصدقها جميعا ؟ |
Öyleyse onun ve Cassie'nin iyiliği için inanmasını sağla. | Open Subtitles | إذاً إجعلهُ يصدقها من أجل سلامتهِ وسلامة (كاسي) |
Ama insanlar onlara inanmazsa ne yararları kalır ki? | Open Subtitles | ولكن ما فائدتها إن لم يصدقها الناس؟ |
Kimin inanacağı umurumda bile değil. | Open Subtitles | لا يهمني من يصدقها |