Ve bu nedenden ötürü, tarihçilerin onlara inanmalarını... söylediklerine inanamayacak kadar mutlu olmuşlardır. | Open Subtitles | ولذلك السبب، أسعدهم جداً أن يصدقوا ما أردناه كمؤرخين أن يصدقوه |
Neye inanmalarını istiyorsanız söyleyin, ben de bunu yutturayım. | Open Subtitles | إذاً, أخبرني بما تريد أن يصدقوه و سأقوم ببيعه عليهم |
Böylece inanmalarını istediğiniz şeyi zannetmelerini sağlarsınız. | Open Subtitles | "وتصديق ما تريدهم أن يصدقوه". |
Hayır sevmediler ama inandılar. Leonard Vole'u sevdiler ama ona inanmadılar. | Open Subtitles | لا ، و لكنهم قد صدقوها ، لقد أعجبهم ليونارد فول و لكنهم لم يصدقوه |
Ona inanmadılar. | Open Subtitles | ولم يصدقوه. |