Buna gerçekten inanan o adamlardan değilsin, değil mi? | Open Subtitles | هل أنت من الذين يصدّقون هذا حقّاُ؟ |
Senin var olmadığına inanan 75 kadar insanla daha tanışacağız. | Open Subtitles | هنالك تقريباً.. خمسة وسبعين شخصٌ آخر لم تقابليهم، والذين لا يصدّقون بوجودك! |
Mahşerin 4 Atlısı efsaneye inanan aptallardan... oluşan bu uzun kuyruğa mı dahil olacak? | Open Subtitles | "هل الفرسان يقفون في طابور طويل من الحمقى الذين يصدّقون هذه الأسطورة؟" |
Şimdi bir sürü insan salağa inanıyorlar. | Open Subtitles | و الآن هناك أناس لا يعدّون جميعهم يصدّقون قصة ذلك الوغد |
Bence onların inanmak istediklerine insanlar da inanıyorlar. | Open Subtitles | .. أعتقد أنّ الناس يصدّقون ، ما يودّون تصديقه |
Öyle inanıyorlar çünkü öyleyim. | Open Subtitles | , نعم إنهم يصدّقون لأنني المختار حقّاً |
Artık bir sebepten, dediklerime inanmıyorlar. | Open Subtitles | ،والآن لسببٍ ما لا يصدّقون شيئاً مما أقول |
Mahşerin 4 Atlısı efsaneye inanan aptallardan oluşan bu uzun kuyruğa mı dahil olacak? | Open Subtitles | "هل الفرسان يقفون في طابور طويل من الحمقى الذين يصدّقون هذه الأسطورة؟" |
Dürüst olmak gerekirse Yüzde yüz inanan kişiler Beckett, sen... | Open Subtitles | بصراحة، أعتقد أنّ الأشخاص الذين يصدّقون الأمور بسهولة هم (بيكيت)... |
Wexler hakkında bütün o saçmalıklara inanan insanlardan birisiniz. | Open Subtitles | أحد هؤلاء مَن يصدّقون كل ترَّهات (وكسلر). |
Çocuklara ne söylersen inanıyorlar. | Open Subtitles | الأطفال يصدّقون أي شيء. |
Hala Navid'e inanıyorlar. | Open Subtitles | أعني أنّهم ما زالوا يصدّقون (نافيد) |
Sanırım inanıyorlar. | Open Subtitles | -أعتقد أنّهم يصدّقون ذلك |
Kaçırılma olayına inanmıyorlar. | Open Subtitles | إنّهم لا يصدّقون حكاية الإختطاف |