"يصعبُ" - Translation from Arabic to Turkish

• zordur
• kadar zor
• zor bir
• zor oluyor

Ne zaman onlardan daha iyi olduğunu düşünüyorsan birinin kıskanması daha zordur.
إنهُ يصعبُ بكثير أن تغارَ من شخصٍ عندما تظن .بأنكَ أفضل منهم

Belki senin için anlamak zordur ama biz aynı taraftayız.
قد يصعبُ عليكِ استيعابُ هذا لكنّنا على الجهةِ ذاتها

Benimle olmak ona neden bu kadar zor geliyor?
لمَ يصعبُ عليه التواجدُ معي؟

Bunu yapmak senin için ne kadar zor biliyorum.
‫أعرف كم يصعبُ هذا عليك

Böyle yakalanması zor bir av onun için bir ödüldür.
فريسةٌ كـتلك يصعبُ الإمساك بها، فـهي تعدُّ جائزة..

Tüm o kırık kalplerin çetelesini tutmak zor oluyor. Tek aşk.
يصعبُ تذكّر كلّ القلوب المفطورة.

Ve ailen etraftayken bazı şeyleri konuşmak zordur bilirim ama çocuklar gerçekten acımasız olabilirler.
وأعلم أنّ بعض الأشياء قد يصعبُ عليكِ الحديثُ عنها بوجودِ والديك لكنّ بعض الأطفال حقيرون للغاية وهناك من يمكنكِ الحديثُ إليهم

İşte bu yüzden gerçek aşkı bulmak zordur.
لهذا يصعبُ جدّاً إيجاد الحبّ الحقيقيّ.

Beklenmedik bir anda yaşanan trajedileri kabullenmek zordur.
أعلمُ أنّه يصعبُ تقبّل المأساة عندماتحلّعلىحين غرّةهكذا ...

Baksanıza, bir basın toplantısı düzenlemek sizce ne kadar zordur?
-كم يصعبُ برأيكم عقدُ مؤتمرٍ صحافيّ؟

Bu yüzden anlaşılmaları bu kadar zor.
-لذلك يصعبُ تفسيرها

Sana ulaşmak neden bu kadar zor?
لماذا يصعبُ الوصول إليك؟ !

Bu ne kadar zor?
كم يصعبُ هذا؟

Bu, geçilmesi zor bir başarı.
وهذا عمل شاق يصعبُ التغلب عليه

Bulunması zor bir adamsın Ajan Hanna.
أنتَ رجلُ يصعبُ العثورُ عليه أيُّها # العميلُ/ هـانـا #

- Kim olduğun hakkında hiçbir bok bilmediğimden öyle bir şey demek zor oluyor.
-حسناً، يصعبُ قولُ ذلكَ ، بالنظرِ لأني لا أعرف من تكون.

"İşlerini düzelmesini umut etmek, benim için zor oluyor."
"يصعبُ عليّ الإيمانُ بذلك"