"يصعب أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • zor
        
    Edward burdayken el kaldırmak zor olsa da kalkan eller var. TED يصعب أن ترفع يدك عندما يقف الشخص أمامك هاهنا لكني أرى تلك الأيادي.
    Kırsal kesimlerden şehirlere göç; yeni bulunan sanayi ürünlerinin, üretilmesi zor olan bitki ürünlerinin yerini almaya başlaması demekti. TED الهجرة من الريف الى المدن تهدف لإيجاد مواد أولية جديدة بدأت بإحلال ما يصعب أن يأتي بالأعشاب الطبيعية
    Eh, seni görüp de aynaya baktığımı düşünmek zor, anne. Open Subtitles حسناً، يصعب أن أنظر إليك وأتخيّل أني أنظر لمرآة يا أمّي.
    İnanması zor gelebilir, hele böyle bir çekiciliğe ve iyi bir görünüme sahip olduğum düşünülürse. Open Subtitles ربّما يصعب أن تصدّق مع منظري الجميل السّاحر
    O iki kadının da ondan uzun süre yaşadığına inanması çok zor. Özellikle de sağdaki kadının. Open Subtitles يصعب أن يصدق أن كِلا المرأتين متوفيتان خصوصاً التي على اليمين
    Ama karanlık bir adamın gölgesinde kalarak bunu göstermen çok zor. Open Subtitles لكنه يصعب أن تلاحظي أنك قد علقت في ظلال مظلمة لرجل أكثر ظلمة.
    Oryantal inci, elmas, yakut hükümet için zor bulunur. Open Subtitles من اللؤلؤ والماس وياقوتة.. لا غبار عليها، والذي يصعب أن يكون ملكاً لمربية.
    Kazanan takımda olduğun sürece sadık olmamaları zor olacaktır. Open Subtitles لا يصعب أن تكون وفياً حينما تكون بالفريق الرابح.
    Vatandaşlık hakları ve cinsel devrimin olmadığı bir dünya hayal etmek zor. Open Subtitles يصعب أن أتخيل عالماً بدون حقوق مدنية، ثورة جنسية
    Ama bacaklarım olmadan senin gibi yüce biri olmak zor. Open Subtitles ولكن يصعب أن أكون عظيماً مثلك بدون سيقان
    Anneyken, çocuklarınız kaç yaşına gelirse gelsin onları bir yetişkin gibi görmek zor oluyor. Open Subtitles أظن عندما تكوني أما يصعب أن تري أبناءك كراشدين مهما كان عمرهم
    Solunum sesini duymak zor. Akciğeri çökmüş olabilir. Open Subtitles يصعب أن أسمع صوت تنفس هنا لكن قد يكون مصاب بإنهيار في الرئة
    Bu devirde, üniversitede espri anlayışının olması çok zor. Open Subtitles يصعب أن يحظى المرء بروح دعابة في الجامعة حالياً.
    Koruyucu ailede büyüyünce insanlara güvenmek gerçekten de zor oluyor. Open Subtitles , أعني من يكبرون فى دار رعاية , يصعب أن تثق بالناس
    Senin hatan yüzünden olan bir şey için teşekkür etmek biraz zor. Open Subtitles لعلمك، يصعب أن أشكرك على شيء هو ذنبك تقريبًا.
    Elini uzak tutmak çok zor, değil mi? Open Subtitles يصعب أن تبقي يديك بعيدتيـن عنـه ؟
    Şimdi ne hissettiğimi bilmiyorum ama, şu an ona kızmak zor doğrusu. Open Subtitles لا أعلم كيف أشعر يصعب أن أغضب منه الآن
    Şimdi, çok zor olsa da kaymaya ve derbiye hazır mısınız? Open Subtitles الآن، أيُها المشجعون، على الرغم كم يصعب أن يكون هذا، هل أنتم مستعدون لحزم وبدأ "الدربي"؟
    İyi müşteriler zor unutulur. Open Subtitles العملاء الحقيقيون يصعب أن ينسى.
    Bu yabanileri dinimize çekmek oldukça zor. Open Subtitles هؤلاء الهمج يصعب أن يتغيروا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more