"يضربك" - Translation from Arabic to Turkish

    • dövüyor
        
    • vurmadı
        
    • dövdüğünü
        
    • vurmasına
        
    • vurduğunu
        
    • dayak
        
    • çarpmasın
        
    • vurdu
        
    • dövüp
        
    • yumruk
        
    • dövmüyor
        
    • vurmamış
        
    • döven
        
    • vurması
        
    • döverim
        
    Baban, kendini hatırladığın günden bu yana seni dövüyor. Önceleri, hafta sonları sarhoş olduğunda sonra hep sarhoş olmaya başladı. Open Subtitles لقد كان والدك يضربك منذ أبد الآبدين أولاً عندما كان ثملاً بنهاية الأسبوع
    O sana vurmadı, değil mi? Open Subtitles إنه لم يضربك. أليس كذلك؟
    Zor zamanlar geçirdiğinize dair bir hikayeniz olacağını, annenizin sizi bıraktığını veya babanızın sizi dövdüğünü sandım. Open Subtitles تركت أمك و أنت صغيراً كان أبوك يضربك بشده
    Böyle bir kaybedenin sana vurmasına izin vermek için ne kadar alçalman gerekir? Open Subtitles الى أي درجة يجب أن تكوني منحطة لتدعي فاشلا مثله يضربك ؟ كثيرا
    Tavus kuşunun vurduğunu gerçekten gördünüz mü? Open Subtitles أخبريني يا سيدتي ، هل شاهدتي الطاووس فعلاً يضربك ؟
    Kimsenin umrunda olmadığın için dayak bile yememişsindir. Open Subtitles في المدرسة لم يضربك أحد من الأشرار لأنه لا أحد اهتم لأمرك
    Peki, eğer yardım etmeyeceksen çıkarken dikkat et de kapı o büyük yeşil kıçına çarpmasın. Open Subtitles , حسناً, إن لم تكن ستساعد لا تدع الباب يضربك بمؤخرتك الكبيرة الخضراء بطريقك للخارج
    Bu pediyatrik ilaçlara bakilirsa seni dört yil boyunca bir fok baligi gibi dövüyor. Open Subtitles و بالنظر إلى هذه الأدوية فإن والدك كان يضربك بلا رحمة لمدة أربع سنوات
    Kathleen, lütfen, bu adam seni satıyor, dövüyor, ve sen onu koruyorsun. Open Subtitles كاثلين من فضلك,هذا الرجل الذي يبيعك,يبيعك و يضربك
    Sizi de dövüyor mu? Open Subtitles هل يضربك أيضاً؟
    Ama o senin bu tarafına vurmadı Open Subtitles لكنه لم يضربك على هذا الجانب
    Eğer söylediğim kişi değilsem, o zaman babanın çocukken seni dövdüğünü nereden biliyorum? Open Subtitles لو كنت لست كما أدعي، أذن فكيف يمكنني معرفة أن والدك كان يضربك عندما كنت طفلاً؟
    Dünya'da senden başka sadece bir kişi var ve sana İngiliz anahtarıyla vurmasına izin veriyorsun. Open Subtitles لا يوجد سوى رجل واحد وتركته يضربك بمفتاح الربط
    Joel'in gerçekten sana vurduğunu gördün mü? Open Subtitles -انتظر , انتظر -هل رأيت جويل يضربك ؟ ؟
    Tek kolunu kullanabilen birinden dayak yediğinde, bırakma zamanı gelmiştir. Open Subtitles عندما يضربك شخص بذراع واحدة حان وقت التوقف
    Hey, dikkat et kapı çarpmasın! Open Subtitles هي لا تدعي الباب يضربك
    Neden Ben kışkırtılmadan öylece sana vurdu? Open Subtitles لمَ قد يضربك ( بن ) بدون سابق انذار ؟
    Babanın seni dövüp seninle seviştiği Sevgililer Günü'nü hatırlamışsındır. Open Subtitles عندما يضربك والدك ثم يضاجعك ـ توقف عن الهراء ـ اللعنة عليك ألديك مشكلة مع ذلك ؟
    Koluna yumruk atar sonra da arkadaşlarının yanına koşardı. Open Subtitles إنه يضربك على الذراع وبعد ذلك تعود إلى أصدقائه
    Seni de dövmüyor, değil mi? Open Subtitles أنه لا يضربك انت ،.. أليس كذالك؟
    Bu şekilde öğrenemez. Baban sana hiç vurmamış olsaydı bugün olduğun yerde olabilir miydin? Open Subtitles أتعتقد أنّك ستكون ما أنتَ عليه الآن لو لم يضربك أباك؟
    Benim zamanımda müdür yardımcısı beden eğitimi hocasının arabasında bir kızın bekâretini çaldığın için seni döven kıllı bir gorildi. Open Subtitles حسنا على ايامي نائب المدير كان احمق ذو شعر يضربك كثيرا لتسكعك مع الفتيات في القاعة الرياضية
    Eğer o kadar iyiyse, seni vurması için onu tutmalıyım. Open Subtitles لو كان جيد ربما على أن استأجرة لكى يضربك
    "Kaseyi bana ver yoksa seni pretzelin ne olduğunu unutturana kadar döverim." Open Subtitles أعطني وعاء أو أنني سوف يضربك حتى أنك لا تفهم ما هي المعجنات!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more