"يضربني" - Translation from Arabic to Turkish

    • döverdi
        
    • dövdü
        
    • dövüyor
        
    • vurmaya
        
    • vurdu
        
    • dövmeye
        
    • vurmak
        
    • dövmedi
        
    • çarptı
        
    • vuruyor
        
    • dövmesini
        
    • Beni aşar
        
    • döver
        
    • dayak
        
    • dövmek
        
    Piyano çalarken hata yapacak olsam cetvelle ellerime vurarak döverdi. Open Subtitles كان يضربني والدي بعصاة القياس اذا اخطأت العزف على البيانو
    Komiser beni, bir keçi gibi yere yatırdı, günışığı üzerimden gidene kadar dövdü. Open Subtitles العريف ، قيدني من أعلى واسفل مثل العنزة وظل يضربني طوال النهار
    Beni dövüyor, Erica'yla mercimeği fırına verirken karımı çalmaya çalışıyor. Open Subtitles يضربني ثم يحاول سرقة زوجتي بينما هو لديه جنين في بطن ايريكا
    Beni öldürmek istiyormuş gibi vurmaya başladı. Open Subtitles لقد دفعني وبدأ يضربني كما لو أنه أراد قتلي.
    Bana vurdu, bana uyuşturucu verdi, paramı çaldı, vesaire vesaire. Open Subtitles فهو يضربني و يجعلني أتناول المخدرات. يسرق كل الأموال و الحاجيات.
    Ona karşı koymaya çalıştığımda, sonunda hayır diyebildiğimde beni dövmeye başlardı. TED عندما حاولت مقاومته. عندما أصبحت قادرة على أن أقول لا. أخذ يضربني.
    Bu yüzden beni en çok yaralayabileceği yerden vurmak istedi. Open Subtitles لذا كان يحاول أن يضربني بالمكان الأكثر إيلاماً
    Kimse üzerimde sigara söndürüp metal askı ile dövmedi. Open Subtitles ولم يحرقني أحد بأعقاب السجائر ولم يضربني أحد بحامل ملابس معدني
    Çocukken ortalığı dağıtmışsam babam beni bir güzel döverdi. Open Subtitles عندما كنتُ طفلاً والدي اعتاد ان يضربني بقوة
    Beşinci sınıftayken her gün bahçede beni döverdi. Open Subtitles يضربني كل يوم في ساحة اللعب في الصف الخامس
    Eğer onu yine ısırsaydım beni döverdi, biliyorum. Open Subtitles عرفت أنه أذا قمتُ بعضهِ مرة أخرى فأنهُ سوف يضربني
    Beni konuşmam için dövdü. Open Subtitles كان يضربني بشدة كان علي أن اخبره بشيء ما
    Ve hikayenin ilginç tarafı, benim babam sonunda bunun için beni dövdü. Open Subtitles و الظريف في القصة أن أبي اللعين يضربني من أجل ذلك
    Sonra bir bakmışsın, beni bir kar küresiyle ölümüne dövüyor, cesedimi bir halıya sarıyor ve çöp sahasının birine atıyor. Open Subtitles ثم فجأة ، أجده يضربني حتى الموت بـ كرة الثلج ويلفّني بـ سجادة ويرميني في مكبّ النفايات
    Bunu üvey babam yaptı. Beni dövüyor. Open Subtitles زوج أمّي من فعل بي هذا، يضربني
    İstekayla bana vurmaya çalışan o adamı... Open Subtitles أخرجت ذلك الرجل في البار الذي كان يضربني فيه
    Birisi başıma vurdu, bayılmışım. Open Subtitles واحد يضربني على رأسي ، وأنا فاقد الوعي .
    - Aranız pek iyi değilmiş. - Çünkü beni dövmeye kalktı! Open Subtitles أنتم لم تتوددا إلى بعضكما - لأنه حاول أن يضربني -
    Ricky asla vurmak istemedi. Open Subtitles "ريكي"لم يقصد أبداً أن يضربني.
    Annem beni terk etmedi. Babam beni hiç dövmedi. Open Subtitles ،أمي لم تتركني أبي لم يضربني أبداً
    Tam köşeyi dönmüştüm ki, adam bana çarptı. Open Subtitles إنعطفت عند زاوية الشارع وإذ برجل يضربني على صدري
    Onun sol eli bana vuruyor, benim sol yanağımda onu yakalıyor. Open Subtitles إذا أراد صفعي ، يضربني بيده اليسرى و أنا أتلقى الصفعة بخدي الأيسر
    Telefonuma göre saat 3.15'te birine mesaj atıp beni dövmesini istemişim. Open Subtitles و هناك رسالة نصية في هاتفي أرسلتها في الساعة 3.15 أطلب من شخص أن يضربني
    Her şeyi yapabilirim ama bu Beni aşar! Open Subtitles استطيع رسم أي شيء لكن هذا يضربني
    "Sayın Yargıç, kocam beni döver, bayıltıncaya kadar tekmelerdi. Open Subtitles حضرة القاضي زوجي كان يضربني ويركلني بشدة حتى تشجعت
    Babam bana vururken ona kendi babasının nasıl dayak attığı ile ilgili korkunç hikayeler anlatırdı. Open Subtitles أبي كان يخبرني بقصص فظيعة عن أبيه حين كان يضربه حين كان هو يضربني
    Eskiden beni de dövmek istiyorlardı, şimdi kimseninki yemiyor. Open Subtitles في الماضي الجميع كان يريد أن يضربني و لكن الآن لا أحد يعبث معي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more