"يطالب" - Translation from Arabic to Turkish

    • talep ediyor
        
    • sahip
        
    • istedi
        
    • talep eder
        
    • istemedi
        
    • gerektirir
        
    • sahibi
        
    • sahipsiz
        
    • hak iddia
        
    • talep etti
        
    • olarak ne istiyor
        
    Önce işimize ortak olmak istedi, şimdi ise uyuşturucu işi için para talep ediyor. Open Subtitles لقد سألني ان يصبح شريك في الاعمال والان يطالب بالمال في صفقات المخدرات
    Müslüman toplum, camilerdeki işgalin sonlandırılmasını talep ediyor. Open Subtitles المجتمع المسلم يطالب بإيقاف غزو الجيش للمساجد
    Eğer 7 gün içinde sahip çıkılmazlarsa, Neverland'de yollanıyorlar. Open Subtitles إذا لم يطالب بهم احد في سبعة أيام هم يرسلون إلى نيفيرلاند
    Çıkar çıkmaz, köyleri yürüdü şiddet karşıtı konuşup, özgür bir Hindistan istedi. Open Subtitles و بمجرد أن خرج عاد يجول في الريف يوعظ الناس بالسلم و يطالب بتحرير الهند
    Değişiklik olur çünkü Amerikan halkı talep eder... Open Subtitles التغيير يحدث لأن الشعب الأمريكي يطالب به
    Yani, bavulu vermediğimizi çok iyi biliyordu, ama onu bizden geri istemedi bile. Open Subtitles أقصد، هو يعرف بأننا لم نسلـّم حقيبته ولكنـّه لم يطالب باسترجاعها
    - Toplum adalet gerektirir. Open Subtitles المجتمع يطالب بالعدالة على وجه السرعة
    Müslüman toplum, ordunun camilerdeki işgalinin sonlandırılmasını talep ediyor. Open Subtitles المجتمع المسلم يطالب بإيقاف غزو الجيش للمساجد
    Benden "Adalet ve Özgürlük" tarafında bulunmamı talep ediyor. Open Subtitles بل يطالب بأن أرى أن يحصل على الحرية والعدالة
    Harrenhal'ı ve ona bağlı tüm toprakları talep ediyor. Open Subtitles يطالب بالحصول على هارينهال والأراضي التابعة لها
    Harrenhal'ı ve ona bağlı tüm toprakları talep ediyor. Open Subtitles يطالب بالحصول على هارينهال والأراضي التابعة لها
    Onun yerine kabile maymununun babası benimle konuşma talep ediyor. Open Subtitles يتحدث معي, و بدلاً من ذلك يطالب أبو القرد القبائلي التحدث معي
    Ama avukatınız, bir avukat olduğunu farzedelim, bir milyon talep ediyor! Open Subtitles ولكن محاميك، لو إفترضنا أنه محام يطالب بمليون!
    Katil buna sahip çıkacaktır. Hatıra olarak saklayacaktır. Open Subtitles و لأجل أن يطالب بذلك القاتل سوف يُبقي على تذكار
    Kimse cesede sahip çıkmıyor. Bu yüzden uzun süre kalacak. Open Subtitles لا أحد يطالب بالجثه، وبالتالي تبقى مكانها لفتره طويلة
    Uygun yaştaki bu iki ceset elime geçince ve bir hafta sahip çıkan olmayınca onları yakmış gibi yaptım. Open Subtitles وعندما تلك الجثتين لم يطالب أحد بهما لأسبوع، قمت بتزييف حرقهم.
    Keder cevap talep eder ama bazen de cevap yoktur. Open Subtitles الحزن يطالب بإجابة لكن أحيانا لا توجد أي إجابة
    Adam yayın yapmamızı istemedi. Bizden halka göstermemizi istemedi. Open Subtitles لم يطالب بتصريح لم يطلب منا إظهاره للعامة
    Disiplin, Paprika'nın bikinisini değil DC Mini'yi araştırıp bulmamızı gerektirir. Open Subtitles الظابط يطالب بالبحث (على ال"دي سي ميني" بدلا من بيكيني (بابريكا
    Bu vakada ise netice, New Jersey'de sahibi çıkmamış bir ceset oldu. Open Subtitles وفي هذه الحاله كانت النتيجه جثه لا يطالب بها أحد في نيوجيرسي
    sahipsiz mallar için indirim yapan iyi bir morg biliyorum. Open Subtitles أنا أعلم مشرحة جيدة يمكن أن تعطي تخفيض على سلع لا يطالب بها أحد
    - hak iddia edebilecek kaldı mı ki? Open Subtitles هل هناك احد أخر ليحاول أن يطالب بها؟ محتمل
    Bunun yardım için olduğunu düşünerek, bağışlayan açılış teklifinin 25 milyon Avro olmasını talep etti. 25 diyorsunuz. Open Subtitles يطالب المتبرع بأن نستفتح المزايدة بـ 25 مليون يورو بما أن المدخول لصالح الأعمال الخيرية
    Pekiala bu Zimm denen herif ödül olarak ne istiyor? Open Subtitles حسناً، هل هذا (زيم) يطالب بأجر المكتشف؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more