"يطردك" - Translation from Arabic to Turkish

• kovmadı
• atmak
• atmadı
• kovuyor
• kovmaması
• kovmayacak
• kovmamış

Tanrı, sana kızdığı için seni Cennetten kovmadı.
الرب لم يطردك من النعيم لإنه كان غاضباً منك

Kimse seni kovmadı Jody. Sen sadece yuvadan ayrıldın.
لم يطردك أحد يا (جودي)ً أنت تركت العش فقط

Dip akıntısı da bizi dışarı atmak yerine içeri alıp hırpalayan kötü koruma.
تيار المياه هو كبير الحرس بدلاً من أن يطردك يحتجزك في الخلف ويبرّحك ضرباً

Bir sorunun olduğunda bunu önemsediği ve ilk tepkisi seni evden atmak olmadığı için.
ولم تكن ردة فعله الأولى أن يطردك من المنزل

Ayrıca seni Rainer atmadı, Bay Wenger attı.
بالاضافه,راينر لم يطردك خارجاً سيد وينقر هو من فعل

Şehitlerin kanı, seni kovuyor.
دم الشهيد يطردك

Telefonda yüzüne karşı ne söylersen söyle seni kovmayacak bir patronunun olması.
المدير الذي لن يطردك مستقبلاً بالرغم أن انت توبخه وجهًا لوجه على التلفون--

Demek istediğim, seni kovmamış olması beni gerçekten çok şaşırttı.
أنا أقصد بأنني مندهش حقا من أنه لم يطردك بعد

Seni kovmadı, tamam mı?
انه لم يطردك ,حسنا

Seni kovmadı mı?
لم يطردك أو ما شابه؟

-Ama kovmadı. -Henüz kovmadı.
لكنه لم يطردك - ليس بعد -

Bay Treehorn, bize, seni açık hava partisinden atmak zorunda kaldığını söyledi.
السـيـّد (تريهورن) أخبرنا بأنـّه اضطر أن يطردك من حـفـلـتـه

Bay Treehorn bize seni açık hava partisinden atmak zorunda kaldığını anlattı.
السـيـّد (تريهورن) أخبرنا بأنـّه اضطر أن يطردك من حـفـلـتـه

Vogler seni işten atmak ve bütün bölümü dağıtmak istiyor.
يريد (فوجلر) أن يطردك يطرد القسم كله

Seni Alabamanın orta yerinde otobüsten atmadı mı?
ألم يطردك من حافلة بمنتصف ألاباما؟

O seni takımdan atmadı Millie.
هو لم يطردك من الفريق ، ميلي

"Tanrı seni kovuyor...
الرب هو الذي يطردك...

Seni kovuyor.
انة يطردك.

Seni kovmayacak.
لن يطردك

Seni hâlâ kovmamış olmasına hayret ediyorum ben zaten.
كيف لم يطردك جراء هذه الحيرة التي صابتني.