Erkek arkadaşın bana ait bir şeyi aradığım için beni mülkünden kovmaya çalışıyor. | Open Subtitles | صديقك الحميم يحاول أن يطردني من منزلك لأنني كنت أبحث عن شيء يخصّني |
Yaşlılık onu yumuşatmıştı ama bunları yaptığım için beni işten atmasına ve mirasından men etmesine engel olacak kadar yumuşatmamıştı. | Open Subtitles | كان قد فقد عقله وهو في ذلك السن ، لكن ليس لدرجة أن يطردني من العمل ويقوم بإبعادي من وصيته |
Dekan Cain beni okuldan kolayca atabileceğini sanıyorsa... | Open Subtitles | دخان دين كين يعتقد أنة يمكن أن يطردني من الجامعة بسهولة ؟ |
Dürüstlük mü? Yani eğer Boulder'a gidersem Todd beni kovacak gibi mi? | Open Subtitles | صادق مثل ان تود سوف يطردني من العمل إذا لم اذهب الى بولدر |
Ayrıca, patronum bu hafta muhtemelen beni işten kovacağını söyledi. | Open Subtitles | كما أن مديري قال بأنه من المرجح أن يطردني من العمل هذا الأسبوع |
Tamam mı? Benimle bir daha asla konuşmayacak, ayrıca beni okuldan da atacak. | Open Subtitles | لن يتحدث إلي ثانية عقب أن يطردني من المدرسة |
beni arabadan atmasına izin verdiğinize inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنكم تركتوه يطردني من السيارة ماذا بإمكاننا أن نعمل ؟ |
Peki, babam beni bir erkekle yakaladığı için evden kovduğunda neredeydiniz? | Open Subtitles | حسناً أين كنت عندما كان أبي يطردني من المنزل لأنه أمسك بي مع ولد؟ |
beni uçaktan atamaz. | Open Subtitles | لا يمكنه أن يطردني من الطائرة. |
Mükemmel. Telefonda beni haşlamasını hiç istemem. | Open Subtitles | رائع , انا اكره ان يطردني من مكالمه |
Yolda. Mükemmel. Telefonda beni haşlamasını hiç istemem. | Open Subtitles | رائع , انا اكره ان يطردني من مكالمه |
beni evin hepsinden kovamaz. | Open Subtitles | لا يستطيع أن يطردني من البيت بأكمله |
beni laboratuvardan gitmem için uğraştığını biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تدري؟ كان يطردني من المختبر؟ |
Patronum beni sırf kovmak için çağırtıyorsa... | Open Subtitles | أجد أنه حين يتصل بي رئيسي، فقط لكي يطردني من وظيفتي... |
Sonra kız ağlamaya başladı ve babası beni kendi partimden kovdu. | Open Subtitles | أجل. ثم شَرَعَت في البكاء و جعلت والدها يطردني من حفلتي, لذا... |
Bunu koruyorum ve böyle de kalacak, çünkü 20 yaşındaki hiçbir Zulu elime 50 sent verip, Cape Town limanında beni bekleyen bir gemi olduğunu söyleyemez, anladın mı? | Open Subtitles | أنا أمنتها ، و ستبقى هكذا لأنه طوال 20 سنة لو فكر أي "زولو" بمغادرة الغابة سيغرم 50 سنتاً و لا تقل ليّ أن هناك من ينتظر أن يطردني من أرضي التي بنيتها ، مفهوم ؟ |
Yani kimse ama kimse beni sınıfından atmazdı... bununla gurur duyarım. | Open Subtitles | يطردني من صفّه, و ... أنا فخورة بذلك. |
Bazı tanıdıklarını araya sokup beni kovdurmaya çalıştı. | Open Subtitles | حسنًا، إتصل ببعض المعارف{\pos(192,230)} حاول أن يطردني من العمل |
Sonra bir de baktım beni ofisinden kovmuş. | Open Subtitles | يطردني من مكتبه |
beni evden kovuyor beni hayatında istemiyor. | Open Subtitles | (ستيف) سوف يطردني من المنزل إنه لايُريدني بعد الآن |