Babam, ben yokken onları besliyor. Keşke onları annemin evine götürebilsem. | Open Subtitles | أبي يطعمها عند غيابي أتمنى لو كان بوسعي أخذها لمنزل أمي |
İneği eliyle besliyor, şımartıyor, ona masaj yapıyor. | Open Subtitles | كان يطعمها بيديه.. يدللها .. |
Küçük bebek kaplumbağalar almıştım. Onları beslemeyi kimse bilmiyor. | Open Subtitles | لقد إشتريت للتو سلاحف صغيرة و لا أحد يعلم كيف يطعمها |
Adam kadını, beslemeyi reddediyordu. | Open Subtitles | لقد ... لقد رفض أن يطعمها |
Bu adada yaratıkla birlikte yaşıyordu. Onu besliyordu. | Open Subtitles | لا بد أنه كان يعيش هناك على تلك الجزيرة مع المخلوق , يطعمها... |
Joe onları besliyordu. | Open Subtitles | جو) كان يطعمها) |
Kertenkeleyi cırcırböceği ile beslemeye başladı ve çocuklar onu çok sevdi ve zamanımız doldu. | Open Subtitles | بدأ يطعمها الحشرات وأحبه الأطفال والوقت لا يكفي. |
Kendi kanıyla besliyor hem de. | Open Subtitles | في الحقيقة هو يطعمها بدمه |
Kertenkeleyi cırcırböceği ile beslemeye başladı ve çocuklar onu çok sevdi ve zamanımız doldu. | Open Subtitles | بدأ يطعمها الحشرات وأحبه الأطفال والوقت لا يكفي. |