Duyu ötesi algı özelliği geliştirmiş olabilecek bazı, travma sonrası stres bozukluğu hastaları üzerinde bir takım araştırmalar yapmaktayım. | Open Subtitles | لقد كنت أقوم ببعض البحث عن بعض ... مرضى اضطراب التوتر التالي للصدمات أنهم ربما يطورون ادراك حسي فائق |
Ve bu tarz uçakları nerede geliştirmiş olabilirler? | Open Subtitles | وأين كانوا يطورون طائرات مثل هذه ؟ |
Gizli gizli bir sürü ilginç şey geliştiriyorlardı fare gibi, ekranda bir dolu sayı yerine grafik çıkarmak gibi. | Open Subtitles | كانوا يطورون بسرية كل هذه الاشياء المدهشة كالفأرة والواجهة الرسومية بدل شاشة الأرقام |
Ruslar bazı kötü şeyler geliştiriyorlardı ve... | Open Subtitles | فالروس يطورون أسلحة ثقيلة |
Vahşi suçluların bir noktadan sonra kendi imzalarını geliştirdiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف ان المجرمين العنيفين يطورون توقيعا عبر سلسلة من الجرائم |
Küçük çocuklar farklı ırklarla entegre anaokullarına ve ilkokullara gittiklerinde çok daha az önyargı geliştiriyorlar. | TED | وعندما يذهب أطفال صغار إلى روضة متكاملة عرقياً ومدارس إبتدائية يطورون أقل تمييز في البداية. |
Homeland Security'den biri benzin istasyonunda bana Araç Tarama Yazılımı geliştirdiğini söylemişti. | Open Subtitles | رجل من الأمن الوطني تحدث مع ضابط الدورية قال بأنه يطورون برمجيات مسح هذه المركبة |
Bunu yapmayı gittikçe kolaylaştıran bilimi geliştiriyorlar. | TED | و لكنهم يطورون العلم الذي يجعل هذا أسهل و أسهل. |
Bilim ve mühendislik müfredatlarının büyük bir kısmını bizim sistemimizle dünyaya yaymak için geliştiriyorlar, | TED | وهم في الواقع يطورون الكثير من علومهم ومناهجهم الهندسية للإنتشار بصورة أوسع عالمياً في نظامنا |
üniversitelerindeki ortamlarında yazılım-eğitimini geliştiriyorlar. | TED | انهم يطورون بيئة تعليم برمجيات في جامعاتهم. |