"يطول الأمر" - Translation from Arabic to Turkish

• Çok uzun
• uzun sürmez
• Yakında
• bu uzun
• sürmeyecek
• süre
• Az kaldı
• Fazla uzun
• fazla vakit kalmadı
• sürede
• sürecek

Yemek birazdan hazır olur, Joe. Çok uzun sürmez.
سيكون العشاء جاهزا بعد قليل ، جو لن يطول الأمر

Ve bu Çok uzun sürmeyecek, çünkü 8 gün sonra döneceğim.
ولن يطول الأمر كثيراً لأني سأعود خلال ثمانية أيام

Başka kimsenin sizden henüz haberdar olduğunu sanmıyorum, ama bu uzun sürmez.
لا أعتقد بأن أحدا يعرف بشأنكِ حتى الآن، ولكن لن يطول الأمر

Doktor diğer krizin de Yakında olacağını söyledi.
والدكتور يقول لن يطول الأمر حتى تأتي نوبة أخرى

Ölmeden önceki bir yıl boyunca CIA ondan şüphelendi ama bundan daha uzun süre devam etmişte olabilir.
لقد اشتبهت به السي آي آيه قبل سنة من موته لكن كان يمكن أن يطول الأمر أكثر من ذلك بكثير

Az kaldı. O pislik herif layığını bulacak.
لن يطول الأمر وهذا الأبله سينال ما يستحقه

Özellikle bir kadın söz konusuysa Fazla uzun sürmeyecektir.
خاصة في قضايا النساء لا يمكن أن يطول الأمر كثيراً

Artık fazla vakit kalmadı.
لنّ يطول الأمر الأن.

Çok uzun sürmeyecektir.
لقد كانت صديقة حميمة لي لن يطول الأمر حتى ننتهي من هذا

Diğerleri gibi çadırını alıp buradan gitmesi Çok uzun sürmez.
لن يقلق كثيراَ لن يطول الأمر قبل تفض خيمتها مثل الجميع

Çok uzun sürmez.Konsolosluk 9:00 gibi açılıyor.
لا يجب أن يطول الأمر القنصلية تفتح في التاسعة

Ama tamamen kontrolden çıktığının anlaşılması Çok uzun sürmedi.
لكن لم يطول الأمر حتّى فقدوا السيطرة عليها وأنتشرت..

Peki, uzun sürmez nasılsa lanet dosyanın sadece yarısını sıkıştırmış. Özür dilerim.
حسناً, لا يجب أن يطول الأمر لقد قام بضغط نصف الملف فقط

Beyefendi, kayıt için burada kalmanız gerekli. uzun sürmez.
سيدي، برجاء الإنتظار، نحتاج لأخذ إفادتك لن يطول الأمر

Güzel. Yakında değerlerimi küçümseyip işe yaramaz bir herif olduğumu söylemeye başlar.
هذا جيّد، لن يطول الأمر ليعود ويستخفّ بي

Pekala. Beni arayabilirsiniz. Bu uzun sürmez zaten.
حسناً، اتصلي بي بأي مشكلة لن يطول الأمر على أي حال

Neredeyse sonuna geldik, dostlar Dayanın. Artık uzun sürmeyecek.
لقد اقتربنا، يارفاق تماسكوا فقط، ولن يطول الأمر الآن

En azından her şey yatışana kadar belki bir süre daha.
على الأقل حتى تهدأ الأمور وقد يطول الأمر قليلاً

Buradan çıkacağım. Göreceksin, Az kaldı.
سوف أخرج من هنا تعرفين ذلك، لن يطول الأمر

Fazla uzun sürmez. Birileri bizi bulacaktır.
لن يطول الأمر الأن شخصٌ ما سيجدنا قريباً

Kısa sürede birisi de senden bir ısırık alacaktır.
لن يطول الأمر حتى يأخذ أحدهم قضمة منك

Bu sadece bir kaç gün sürecek. Üzerinde çalıştığınız proje nedir?
لن يطول الأمر عن مجموعة من الأيام ما هو المشروع الذي تعمل عليه؟