Federallere katılmak için yeterince iyi olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | إذن فأنتَ تعلم أنّه يظنُّ أنّي مؤهّلةٌ .للانضمام إلى الفيدراليّين |
Benim tarafım burada ölene kadar kalmalısın diye düşünüyor. | Open Subtitles | جزء منّي يظنُّ ذلك. يجدر بيّ أن أبقى إلى أن يموت. |
Kral, saldırıları yöneten Şeytan tarafından Druid'in yoldan çıkarılmış olabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | الملك يظنُّ أن الكاهن جَنَحَ للضلال تحت غِواية الشيطان ذاته الذي يقود الهجمات. |
Aradaki zaman farkından dolayı gelecekte yaşadığını sanıyor. | Open Subtitles | بسبب الفوارق الزمنية يظنُّ أنّه يعيش في المستقبل. |
Aradaki zaman farkından dolayı gelecekte yaşadığını sanıyor. | Open Subtitles | بسبب الفوارق الزمنية يظنُّ أنّه يعيش في المستقبل. |
Neden herkes başkasının başarısızlıklarından zevk aldığımı düşünüyor? | Open Subtitles | -لمَ يظنُّ الجميعُ أنّني أكونُ سعيدةً بفشلهم؟ |
Çünkü, her şeyin bana yakıştığını düşünüyor. | Open Subtitles | هو يظنُّ أنني أبدو جيّدًا بأي شيء |
Sadece beni sevdiğini düşünüyor. | Open Subtitles | بل يظنُّ أنّه يحبّني |
Tabii tabii. Postacı şimdiden eşcinsel olduğumuzu düşünüyor. | Open Subtitles | -طبعا، ساعي البريد يظنُّ فعلا أنّنا شواذ . |
Senin kötü modda olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يظنُّ أنكِ في مزاج متعكر |
Neden herkes benim eşcinsel olduğumu düşünüyor? | Open Subtitles | لما يظنُّ الجميعُ أنّي شاذّ؟ |
- Bizim daha küçük olduğumuzu düşünüyor. | Open Subtitles | -إنه يظنُّ أننا ما زلنا صغاراً للغاية . |
Ama benim onun ölmediğini bildiğimi bilmiyor. Benim de onun öldüğünü düşündüğümü sanıyor. | Open Subtitles | لكنّه لا يعرف بأنّني أعرف أنّه على قيد الحياة، هو يظنُّ أنّني أظنُّ أنّه ميّت |
Koç Martin şimdi her şeyi açıklamak için yanına gidiyor ama Jackson sanırım kendisini arabasında evine gittiğini sanıyor. | Open Subtitles | ، المدرب (مارتن) قادمٌ ناحيته ليخبره بذلك (لكن يبدو أنّ (جاكسون ! يظنُّ أنّه داخل سيّارته |
O da öyle sanıyor. | Open Subtitles | هو كذلك يظنُّ ذلك. |
O da öyle sanıyor. | Open Subtitles | هو كذلك يظنُّ ذلك. |
Çünkü şu an suyun üstünde yürüdüğünü sanıyor, sırf Sophie ile yattı diye. | Open Subtitles | يظنُّ نفسه يسير على .. المياه كالمسيح (لأنّه يُمارس الجنس مع (صوفي |