Güvenlik taraması öncelik sahibi olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | المسح الأمني يظهر أنه حاصل على أفضلية من الدرجة الأولى، يا كابتن |
Taş çalışması da bulduk-- Carnelian, kuartz ve akik burada bir mücevher dükkanı olduğunu gösteriyor | TED | وجدنا أيضا أعمالا حجرية -- كارنيليان وكوارتز وعقيقا والذي يظهر أنه كانت هناك ورشة مجوهرات هنا. |
GPS burası olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | الجي بي إس يظهر أنه المكان |
Öyle görünüyor ki, ne yaparsam yapayım, birilerine zarar vermekten vazgeçmeliyim. | Open Subtitles | يظهر أنه لا يهم ما الذي أفعله فأخيراً يتضرّر أحدهم |
Sayın Başkan görünüyor ki bu dosya Amerika'nın nükleer savunmasının operasyon detaylarını içeriyor. | Open Subtitles | سيدي الرئيس هذا الملف يظهر أنه يحتوي على التفاصيل العملية لكل الدفاعات المضادة النووية الخاصة بالولايات المتحدة |
GPS burası olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | الجي بي إس يظهر أنه المكان |
Bu konuların kesin mahiyetini ben dahi eşimden öğrenemedim, ancak öyle görünüyor ki,acil olarak onun katılımına ihtiyaç vardı. | Open Subtitles | الطبيعة المحددة لهذه المسألة حتى أنا لا أعرفها من زوجي لكن يظهر أنه يتطلب تدخله العاجل |
Ama görüntülere göre, Sentinel'in editörü bir kaynaktan bilgi almak için para öderken görünüyor ki bu hikaye çoktan yalanlandı. | Open Subtitles | " يظهر أنه " سام ميلر محرر الصحيفة مزعوم أنه يدفع يمصدر لقصة منذ تم تفنيدها |