Bu benzer değerleme sistemleri diğer insanlarla olan etkileşimleri değerlendirdiğimiz zaman yeniden düzenlenir. | TED | يعاد توزيع نفس أنظمة التقييم هذه عندما نقوم بتقييم التفاعلات مع أشخاص آخرين. |
Bitki, sineği sindirdikten sonra tuzak kendisini yeniden açar ve sıfırlar. | Open Subtitles | متى ينتهي النبات من هضم الذبابة، يعاد فتح الفخ ويعيد وضعه، |
ve sorunlu yanlar olduğunu gördüler. Ancak bunlar dinin çekirdeğinde değildi. Belki yeniden, farklı şekilde anlaşılabilirlerdi, ve Kuran çağdaş dünyada yeniden, farklı şekilde okunabilirdi. | TED | ووجدوا فيها مفاهيم مستشكلة.. لا تنتمي الى نواة الاسلام .. ويمكن اعادة فهمها وتفسيرها كما يمكن للقرآن ان يعاد تفسيره وقراءته في هذا العصر الجديد |
İnanıyorum ki, küresel 'Cosmo-polis'te yeniden doğabilir. | TED | انا اؤمن انها يمكن ان يعاد ولادتها في المدن العالمية |
İnsani sebeplerden dolayı, iki hafta içinde Tekrar ailelerine kavuşacaklar. | Open Subtitles | لأسباب إنسانية، أطلب للأسر أن يعاد توحيدهم في غضون أسبوعين. |
Toplumun dokusunun yeniden oluşturulduğu bir zamanda yaşıyoruz. | TED | نعيش في زمن حيث أن كل نسيج من أنسجة المجتمع الإنساني يعاد حبكه. |
Büyük bir paradigma kayması ama bu iki şeyin kent yapısını şekle sokacak şekilde yeniden birleşmesi lazım. | TED | إنها تحول نموذجي كبير، لكن هذين الشيئين يجب أن يعاد ربطهما من خلال وسائل تُطور شكل المدينة. |
Gazın yeniden dönüşüme uğradığı bütün ekosistemleri görebiliriz. | TED | نرى أنظمة بيئية بكاملها يعاد فيها تدوير الغاز |
Bu son aşamada davanın yeniden açılmasına kesinlikle karşı çıkıyorum. | Open Subtitles | اٍننى أعارض بشدة أن يعاد فتح القضية فى هذه المرحلة النهائية |
En azından yeniden seçilmek istiyorsan halka mantıklı bir şeyler söylemelisin. | Open Subtitles | على الأقل , ماذا لديك أن أقوله للجمهور إذا كنت تريد أن يعاد إنتخابك |
Dünya'daki geçidin günün birinde yeniden açıImasını umuyorlardı. | Open Subtitles | تَمنّوا أن البابَ الذى على الأرضِ يُمْكِنُ أَنْ يعاد فتحه فى يوماً ما |
yeniden yazılması gerek ve bunu da en kısa zamanda istiyorum. | Open Subtitles | يجب أن يعاد بالكامل وأظنني أحتاج إليه فوراً. |
Bayan Ferrars, geçen yıl içinde bazı tahvillerini sattı ama bu para hesabına geçti ve yeniden yatırıma dönüşmedi. | Open Subtitles | "خلال السنة الماضية السيدة "فيرارس باعت بعض سنداتها المالية و لكن المال وضع في حسابها و لم يعاد استثماره |
Ses dosyasının yeniden oluşturulması gerekiyor. | Open Subtitles | ملف الصوت يجب عليه أن يعاد صياغته .. و سوف يستغرق هذا الأمر وقتا |
Sizi sadece yeniden eğitmek lazımmış. | Open Subtitles | لماذا ألمانيا تحتاجهم هم مع ذلك يجب أن يعاد تربيتهم |
Her yeniden doğduğunda daha çok acı anıya sahip oluyor. | Open Subtitles | , عند كل مرة يعاد توليده يمتلئ بالمزيد من الذكريات المريرة |
Bölge Savcıları yeniden seçilmek isterler. | Open Subtitles | المدعون العامون يريدون أن يعاد إنتخابُهم |
Çok karışık ve enerjik bir kültürün, en satılabilir elementlerini seçmişler... ve sonra da kar etmek için onları yeniden ambalajlamışlar. | Open Subtitles | في الثقافات المعقدة والغريبة وبعدها يعاد تصديرها لتحصل على الأرباح. هذا سيء |
Ayrıca tüm plastik su şişelerimizi de, suya metal bir tat veren yeniden kullanılabilinir şişelerle değiştirdim. | Open Subtitles | ايضاً لقد أبدلت جمع علب الماء البلاستيكية بواحد جيديده يعاد استعمالها ويشبه طعمها المعدن |
Üçüncü satırdaki girinti, bu satır kendini Tekrar edecek demektir. | TED | المسافة تبين أن السطر الثالث هو الذي سوف يعاد. |
Mektuplar hep aynı şekilde damgalanmış olarak geri dönüyordu: "Gönderene iade" | Open Subtitles | الخطابات كانت تعود دائماً بنفس العلامة " يعاد إلى المُرسل " |