Ormanda uyuklarken yakalayacağım ilk piçle gerçekten acı çektirmek için bizzat ben ilgileneceğim. | Open Subtitles | لو ضبطت أى فرد حراسة نائما خلال نوبته فسأكون مهتما شخصيا برؤيته يعانى |
Ben hayatım boyunca herhangi birinin çekebileceğinden daha fazla acı çektim. | Open Subtitles | لقد عانيت أكثر من أى شخص يجب أن يعانى فى حياتة |
Kalbi, aklı ve vicdanı olmayan beş para etmez birinin bile... ihanete uğrayınca işkence derecesinde acı çektiğini anlarsınız. | Open Subtitles | -أتعرفين أن الانسان لا قيمة له بلا عقل أو قلب أو تورع -و يعانى الى درجة العذاب حين تخونه |
Sözlerin asil acısını çekmek, belki oklar ve sapanların kötülüğünden.. | Open Subtitles | إنه القدر مكتوب على العقل أن يعانى من سهام الزمن |
Bunla beraber, kaçınız bir hastalık, yaralanma veya engelden ötürü sıkıntı çeken birine bakıcılık yaptınız? | TED | ما أعنيه بذلك هو كم واحد منكم سبق له وأن اعتنى بأحد ما؟ يعانى من مرض أو إصابة أو إعاقة ؟ |
Tabii ki Daniel'ın çektiği dayanılmaz acılar nedeniyle mutlu değilim,... ..ama bunun gibi bir fırsatın çıkmasını uzun zamandır bekliyordum. | Open Subtitles | ليس الأمر أننى سعيد لكون دانيال يعانى من آلامه الرهيبة لكننى كنت أتطلع لإجازة كهذه منذ زمن طويل |
Toko'nun nefes alışlarını duydunuz, aynı şeyden ıstırap çekiyordu... | Open Subtitles | لقد سمعت توكو يقاتل ليتنفس, يعانى من نفس حالتك |
Bacağına, bazılarının hava değişiminde duydukları acı gibi bir acı giriyor. | Open Subtitles | أحياناً يعانى نوع من الوخز مثلما يفعل الناس كتغيير للجو |
Çok acı çekiyor mudur? | Open Subtitles | هل تعتقدين انه يعانى كثيرا من الالم , سيده مارتا ؟ |
Küçük çilli şey! Zavallı Wickham. Çok acı çekiyor olmalı. | Open Subtitles | يالها من كائن ضئيل ملىء بالنمش مسكين ويكهام ,لاشك أنه يعانى |
Gezegenimiz acı çekiyordu... ozon ile ve de yağmur ormanları ve... yaşamlarından hoşnut olmayan bir sürü insan. | Open Subtitles | كوكبنا يعانى من الاوزون وامطار الغابات والكثير من الناس غير سعداء فى حياتهم |
Oğlun da acı çekmeli, o zaman anlay acaksın. | Open Subtitles | ابنك يجب ان يعانى من الألم وعندها سوف تفهم اكثر |
Eğer o da acı çekerse, garanti veriyorum, kendini çok daha iyi anlayacaksın. | Open Subtitles | ابنك يجب ان يعانى من الألم وعندها سوف تفهم اكثر |
Üzgünüm. Özür dilerim. acı çekiyor da. | Open Subtitles | آسفة جداً وعلىّ الاعتذار نيابة عنه إنه يعانى من مرض ما. |
Kardeşin Pavor Nocturnus biçiminde acı çekiyor, yada gece korkusundan. | Open Subtitles | شقيقك يعانى من نوع من الاضطرابات و المخاوف الليلية. |
Hayır, ama acı çekiyordu. O acı çekerse Axis de acı çeker. | Open Subtitles | لا، لكنه يعانى وعندما فيكانوى يعانى الأكسيس تعانى |
Lütfen. Lütfen. Bu küçük çocuk benim hatamdan dolayı acı çekmesin. | Open Subtitles | من فضلك لاتدعى ذلك الرجل يعانى من جراء خطأى |
Boğanın acı çekmesini görmek istemezler. Hayır, hayır. | Open Subtitles | لا احد يود رؤية الثور وهو يعانى بالتأكيد لا |
Oh, evet, özellikle jetlag yüzünden çektiği korkunç acı yüzünden. | Open Subtitles | نعم وخصوصا انه الان يعانى من ارهاق السفر |
O zaman Kral, acı çekecek ilk insan olmaz mı, ve ilk ölecek? | Open Subtitles | ألن يكون الملك أول من يعانى أول من يموت؟ |
Sözlerin asil acısını çekmek, belki oklar ve sapanların kötülüğünden.. | Open Subtitles | إنه القدر مكتوب على العقل أن يعانى من سهام الزمن |
Yurtdışındaki yıllarımdan sonra, bu gece gördüğümüze benzer yan etkilerinden sıkıntı çeken insanlar gördüm.... | Open Subtitles | بعد كل سنوات عملي في الخارج، لقد رأيت أكثر من شخص يعانى من الآثار الجانبية، الذي بدا الكثير مثل ما رأيناه الليلة |
Biraz ıstırap çekmesinin benim için mahsuru yok. | Open Subtitles | انا ولاول مره لا امانع من جعله يعانى ولو قليلا |