"يعانى" - Translation from Arabic to Turkish

    • acı
        
    • acısını
        
    • çeken
        
    • çektiği
        
    • ıstırap
        
    Ormanda uyuklarken yakalayacağım ilk piçle gerçekten acı çektirmek için bizzat ben ilgileneceğim. Open Subtitles لو ضبطت أى فرد حراسة نائما خلال نوبته فسأكون مهتما شخصيا برؤيته يعانى
    Ben hayatım boyunca herhangi birinin çekebileceğinden daha fazla acı çektim. Open Subtitles لقد عانيت أكثر من أى شخص يجب أن يعانى فى حياتة
    Kalbi, aklı ve vicdanı olmayan beş para etmez birinin bile... ihanete uğrayınca işkence derecesinde acı çektiğini anlarsınız. Open Subtitles -أتعرفين أن الانسان لا قيمة له بلا عقل أو قلب أو تورع -و يعانى الى درجة العذاب حين تخونه
    Sözlerin asil acısını çekmek, belki oklar ve sapanların kötülüğünden.. Open Subtitles إنه القدر مكتوب على العقل أن يعانى من سهام الزمن
    Bunla beraber, kaçınız bir hastalık, yaralanma veya engelden ötürü sıkıntı çeken birine bakıcılık yaptınız? TED ما أعنيه بذلك هو كم واحد منكم سبق له وأن اعتنى بأحد ما؟ يعانى من مرض أو إصابة أو إعاقة ؟
    Tabii ki Daniel'ın çektiği dayanılmaz acılar nedeniyle mutlu değilim,... ..ama bunun gibi bir fırsatın çıkmasını uzun zamandır bekliyordum. Open Subtitles ليس الأمر أننى سعيد لكون دانيال يعانى من آلامه الرهيبة لكننى كنت أتطلع لإجازة كهذه منذ زمن طويل
    Toko'nun nefes alışlarını duydunuz, aynı şeyden ıstırap çekiyordu... Open Subtitles لقد سمعت توكو يقاتل ليتنفس, يعانى من نفس حالتك
    Bacağına, bazılarının hava değişiminde duydukları acı gibi bir acı giriyor. Open Subtitles أحياناً يعانى نوع من الوخز مثلما يفعل الناس كتغيير للجو
    Çok acı çekiyor mudur? Open Subtitles هل تعتقدين انه يعانى كثيرا من الالم , سيده مارتا ؟
    Küçük çilli şey! Zavallı Wickham. Çok acı çekiyor olmalı. Open Subtitles يالها من كائن ضئيل ملىء بالنمش مسكين ويكهام ,لاشك أنه يعانى
    Gezegenimiz acı çekiyordu... ozon ile ve de yağmur ormanları ve... yaşamlarından hoşnut olmayan bir sürü insan. Open Subtitles كوكبنا يعانى من الاوزون وامطار الغابات والكثير من الناس غير سعداء فى حياتهم
    Oğlun da acı çekmeli, o zaman anlay acaksın. Open Subtitles ابنك يجب ان يعانى من الألم وعندها سوف تفهم اكثر
    Eğer o da acı çekerse, garanti veriyorum, kendini çok daha iyi anlayacaksın. Open Subtitles ابنك يجب ان يعانى من الألم وعندها سوف تفهم اكثر
    Üzgünüm. Özür dilerim. acı çekiyor da. Open Subtitles آسفة جداً وعلىّ الاعتذار نيابة عنه إنه يعانى من مرض ما.
    Kardeşin Pavor Nocturnus biçiminde acı çekiyor, yada gece korkusundan. Open Subtitles شقيقك يعانى من نوع من الاضطرابات و المخاوف الليلية.
    Hayır, ama acı çekiyordu. O acı çekerse Axis de acı çeker. Open Subtitles لا، لكنه يعانى وعندما فيكانوى يعانى الأكسيس تعانى
    Lütfen. Lütfen. Bu küçük çocuk benim hatamdan dolayı acı çekmesin. Open Subtitles من فضلك لاتدعى ذلك الرجل يعانى من جراء خطأى
    Boğanın acı çekmesini görmek istemezler. Hayır, hayır. Open Subtitles لا احد يود رؤية الثور وهو يعانى بالتأكيد لا
    Oh, evet, özellikle jetlag yüzünden çektiği korkunç acı yüzünden. Open Subtitles نعم وخصوصا انه الان يعانى من ارهاق السفر
    O zaman Kral, acı çekecek ilk insan olmaz mı, ve ilk ölecek? Open Subtitles ألن يكون الملك أول من يعانى أول من يموت؟
    Sözlerin asil acısını çekmek, belki oklar ve sapanların kötülüğünden.. Open Subtitles إنه القدر مكتوب على العقل أن يعانى من سهام الزمن
    Yurtdışındaki yıllarımdan sonra, bu gece gördüğümüze benzer yan etkilerinden sıkıntı çeken insanlar gördüm.... Open Subtitles بعد كل سنوات عملي في الخارج، لقد رأيت أكثر من شخص يعانى من الآثار الجانبية، الذي بدا الكثير مثل ما رأيناه الليلة
    Biraz ıstırap çekmesinin benim için mahsuru yok. Open Subtitles انا ولاول مره لا امانع من جعله يعانى ولو قليلا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more