"يعبث معي" - Translation from Arabic to Turkish

• Benimle dalga
• benimle uğraşıyor
• benimle kafa buluyor
• Benimle taşak geçiyor
• oynadığını
• benimle oyun oynuyor

Bilmiyorum. Sanki Benimle dalga geçiyor gibiydi.
لا أعرف يبدو أنه يعبث معي أو شيء كهذا

Siz de Benimle dalga geçiyor gibi.
وكلامك كلام الذي يعبث معي

Çünkü toplantılara gitme ve içki konusunda... sana yalan söyledim ve şimdi, bu kaçık her kimse benimle uğraşıyor.
لأنّي كذبت عليك بشأن حضور الاجتماعات وشرب الخمر لكن الآن هذا المختل أيًا يكُن، فإنه يعبث معي.

Balayıymış. benimle uğraşıyor.
تبًا لشهر العسل، إنه يعبث معي

Birini aramam lazım. Psikoloğum benimle kafa buluyor. Telefonu bana bırakır mısın?
أريد التحدث معه طبيبي يعبث معي

Bana kıçıyla gülmeyi kestikten sonra birinin Benimle taşak geçiyor olabileceğini söyledi.
لذا بعد ما انتهى من الضحك هو وضّح أنه لا بد من أن شخصاُ كان يعبث معي.

Tanrının benimle oyun oynadığını düşünüyorum.
أشعر وكأن الرب يعبث معي.

Amına koyduğumun orospu çocuğu benimle oyun oynuyor!
ذلك الأحمق اللعين كان يعبث معي

Dizide oynamak istediğine inanmıyorum. - Benimle dalga geçtiğini hissediyorum.
لا أظنه جدّي إنه يعبث معي

Kimse Benimle dalga geçemez!
لا أحد يعبث معي!

Benimle dalga geçiyor demek oluyor.
...يعني أنه يعبث معي

Bana sanki Robbie eve bir şey getirdi gibi geliyor ve o benimle uğraşıyor.
أعتقد أن (روبي) جلب شيئا الي المنزل ..وهو انه يعبث معي

Şey, korkarım kocam benimle uğraşıyor.
أعتقد بأن زوجي يعبث معي.

Terry kadar caydırıcı, Jake kadar olgun, Jake kadar manken gibi, Jake kadar komik olmadığım için benimle kafa buluyor.
إنه يعبث معي "لأني مخيفاً كـ "هينري "أو موقراً كـ"جايك "أو وسيماً كـ"جايك

Birileri benimle kafa buluyor.
شخص ما يعبث معي.

Benimle taşak geçiyor.
إنه يعبث معي فحسب

Benimle taşak geçiyor!
إنه يعبث معي

Ben zamanla oynadım, zaman da şimdi benimle oyun oynuyor.
لقد عبثت مع الزمن والآن هو يعبث معي