"يعتقده" - Translation from Arabic to Turkish

    • düşündüğü
        
    • düşünüyor
        
    • düşündüğünü
        
    • düşündükleri
        
    • inandığı
        
    • düşündüklerini
        
    • düşünmüyor
        
    • düşündüğünden
        
    • düşündü
        
    • sandığı
        
    • inanıyor
        
    • düşündüğünün
        
    • düşüncelerini
        
    • sanıyor
        
    • sanıyordu
        
    Ve başkalarının ne düşündüğü önemli değil. Ben iyi hissediyorum. Open Subtitles ولا أهتم بما يعتقده الجميع بهذا الشأن أنا أشعر بالرضا
    Öyle bir şey demedim. Yaşıtlarımın ne düşündüğü umurumda değil. Open Subtitles لم أقل هذا، لا يهمّني ما يعتقده الذين في عمري.
    Böylece konuşmanın başlaması için diyalog gazeteciliğinin ilk adımı olarak onlara diğer grubun kendileri hakkında ne düşünüyor olabileceğini sorduk. TED وبالتالي، كتمهيد لهذا الحوار، الخطوة الأولى فيما نسميه بصحافة الحوار، سألناهم عن اعتقادهم فيما يعتقده الطرف الآخر بهم.
    Bunun nasıl göründüğünü,.. ...ve herkesin nasıl düşündüğünü biliyorum, Albay. Open Subtitles أنا أعرف كيف يبدو الأمر, و أعرف ما يعتقده الجميع.
    Onu tanıyan tek kişi sensin. Herkesin düşündüğü gibi biri değil. Open Subtitles ليس هنالك من يعرفه غيركِ إنّه ليس كما يعتقده النّاس ..
    Bu mesele tam olarak birbirlerine ne yaptıkları meselesi değil, izleyicilerin ekran karşısında ne düşündüğü meselesi. TED والموضوع لا يتعلق بماذا يفعل طرف ما للاخر فقط، بل إن ما يعتقده و يفكر به الجمهور هو ما يشكل جوهر هذا الموضوع.
    Ama adil olduğunu düşündüğü bir sınır koymuştur kendine ve onu çiğnemez. Open Subtitles لكنه سسيرسم لنفسه خطا يعتقده منصفاً، ولن يتجاوزه
    Bu soytarının ne düşündüğü niye umrumda olsun ki? Open Subtitles لمَ يجدر بي أن أهتم بما يعتقده ذاك المهرج ؟
    Bir dahaki sefere, herkesin çok çılgınca olduğunu düşündüğü kendi hikâyeni anlat. Open Subtitles حسنا , أخبر قصتك المره القادمه تهتم بيأس عمّا يعتقده الجميع
    Okulda yeni bir çocuk var. Herkes onun benden daha havalı olduğunu düşünüyor. Open Subtitles يوجد جديد بالمدرسة يعتقده الجميع أروع مني
    Bütün o babam hakkında senin hakkında söylediği şeyler, gerçekten öyle mi düşünüyor? Open Subtitles كل الاشياء التي كان يقولها عن والدي و عنكي هل هذا ما يعتقده حقاً؟
    Dışarıda bir milyon tane onlardan var, yani en azından herkes öyle düşünüyor. Open Subtitles يوجد ما يقارب المليون بالخارج على الأقل هذا ما يعتقده الجميع
    Ancak bunlar sadece kurgu... hikâyeler... ve insanların hakkımızda ne kadar nadir düşündüğünü fark etsek çok daha az endişe duyardık. TED و كل هذه تخيلات، هذه فقط قصص، و سنهتم قليلًا جدًا بما يعتقده الناس عنّا، إذا أدركنا كم قليلًا يفعلون.
    Hayatımın geri kalanında onun ne düşündüğünü mü merak etmeliyim? Open Subtitles هل يجب عليّ أن أمضي بقية حياتي قلقة حول ما يعتقده هو؟
    Bak, gerçekten, siz beylerin ne düşündükleri umurumda bile değil... ta ki, biz dinlemek zorunda kalmadığımız sürece. Open Subtitles أنظر، أنا لا آبه حقاً بما يعتقده السادة أمثالكم. مادمنا لن نضطر لسماعه.
    Kimin neye inandığı önemli değil. Bu oldu. Open Subtitles لا يهم ما يعتقده الناس,لكن هذا ما حدث فعلا
    Kaliforniya'daki Clinton destekçilerinin onlar hakkında ne düşündüklerini Alabama'daki Trump destekçilerine sorduğumuzda söyledikleri şey şuydu: TED وعندما سألنا مؤيدي ترامب من ألاباما عن اعتقادهم فيما يعتقده مؤيدو كلينتون في كاليفورنيا بهم هذا بعض ما قالوه:
    - Doktorlar böyle düşünmüyor, hele ki senin hakkında. Open Subtitles هذا ليس ما يعتقده أولئك الأطباء، هذا ليس عنكِ.
    Şu zayıf iblis vekillerinin düşündüğünden daha güçlüyüm. Open Subtitles أنا أقوى بكثير عن ما يعتقده هولاء النواب عن الشياطين
    Bu güne kadar herkes böyle düşündü ama sonunda hepsi yanıldığını anladı. Open Subtitles هذا هو بالضبط ما يعتقده الجميع ، ولكن الجميع صدف أنهم كانوا مخطئين.
    Marks'ın, Rykoff'u sandığı kişi olduğuna inanmaya devam etmesi hayati bir mesele. Open Subtitles من المهم بإن ماركس يستمر باعتقاده بإن رايكوف هو نفس الذي يعتقده
    Hareket şuna inanıyor: Akıl ve erdem dünyanın aydınlanmış tarafındaki bizim gibi bireylerin üslup sohbet ve nezaketinde saklı değildir. TED وهي تؤمن أن الحكمة والفضيلة ليستا رهنا للمدنية والإجتهاد الشخصي وهو ما يعتقده الكثير منا على الجانب المستنير من العالم.
    Çoğunuzun düşündüğünün aksine, gazeteciler her zaman değer yargılarıyla karşı karşıya kalıyor; etik ve ahlâki değer yargıları. TED على عكس ما يعتقده الكثير من الناس، الصحفيون دائماً يصدرون الأحكام، أحكاماً أخلاقيّة ومعنويّة.
    Otel mağazaları kapalı olduğundan kocamın uygun yazlık elbise hakkındaki düşüncelerini görmek istersiniz diye düşündüm. Open Subtitles بما أنّ محلّات الفندق مغلقة، ظننتُ أنّكم تريدون رؤية ما يعتقده زوجي مناسباً كلباس في المنتجع.
    Sen öldün. En azından herkes öyle sanıyor. Open Subtitles أنت ميته.على الاقل هذا ما يعتقده الكل
    En azından, kötülük ettiğini sanıyordu. Open Subtitles هذا ما يعتقده على الأقل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more