"يعتقد انه" - Translation from Arabic to Turkish

• sanıyor
• düşünüyor
• düşündüğü
• düşünüyordu
• sanır
• düşünen
• inanıyor
• düşünmüş
• düşünüyormuş
• olduğunu zannediyor

Biliyor musun, o şeyle gerçekten ne yaptığını bildiğini sanıyor.
هو في الواقع يعتقد انه يعلم مالذي يفعله بهذا الشيء

Belki bu şekilde varlığını gösterirse... tekrar beraber geri döneceklerini sanıyor.
ربما يعتقد انه بعرض نفسه على هذا النحو سيجمعهم سويّة ثانية

Bu gece çok şanslı olduğunu düşünüyor, biliyorsun değil mi?
تعرفين , انه يعتقد انه محظوظ الليله , صحيح ؟

Büyük bir Oscar sahibi olduğu için artık komik olamayacağını düşünüyor.
يعتقد انه لن يستطيع أن يكون مضحكاً, لأنه فاز بجائزة الأوسكار.

Bazen biri doğru düşündüğü bir şeyi yapmalı.
بعض الاحيان يفعل الرجل شيئاً يعتقد انه الصواب

Kapakta olduğunu düşünüyordu, ama olmadığını öğrendiğinde çıldırdı.
يعتقد انه يفترض أن يكون على الملصق لكن عدوانه خرج عندما تبين له أنه لم يكن

- Olmaya çalışıyorum, efendim. - Harry, Waldron'u kurtarabileceğini sanıyor.
حسنا، احاول ان اكون كذلك سيدي هاري يعتقد انه يمكنه اخراج والدرون

Gelecekten geldiğini sanıyor.
انه يعتقد انه قادم من المستقبل وانه يعيش في

İkisi de öyle sanıyor.
اقصد ، كلاهما يعتقد انه صديقي المضل ولاباس بهذا بالنسبة لي

Teknesi büyük diye bütün deniz kendisinin sanıyor.
لأنه حصل على قارب أكبر انه يعتقد انه يمكن أن يستغرق النهر كله.

Dr. Palak Grey Gull'den kaynaklanan besin zehirlenmesi olabileceğini düşünüyor.
دكنور بلاك يعتقد انه حصل لهم تسمم بالغذاء من النورس

Emniyet onun bu işte temiz olduğunu düşünüyor. Kefaletle serbest bırakıldı.
ان القسم يعتقد انه نظيف من هذه الجريمة لقد اُطلق سراحه بكفالة

Bu konuda konuşmanın iyi olduğunu düşünüyor mu?
هل يعتقد انه من الافضل التحدث عن تلك الايام؟

Herkes bazı Nazileri Normandiyada suratından zımbalayacağına dair bir şans elde edeceğini düşünüyor.
الجميع يعتقد انه سيحصل على فرصه لكى يقتل بعض النازيين

Peki eğer Spencer Olham gibi düşünüyor olsaydım, nereye giderdim?
..لذا أين ذهب بما انه يعتقد انه سبينسر أولهام

Ve bir dönüş! Herkesin, kopya çekenin o olduğunu düşündüğü, kopya çeken kopyacı gerçekten de kopya çeken çıktı.
واو، الغشاش الذي كان الجميع يعتقد انه الغشاش

Corby'de onun, kayıp bir paranın yerini bildiğini düşünüyordu.
يعتقد انه بأمكانه معرفة عن بعض النقود المفقوده, ولكن بقدر ما يمكنني قوله,

En sonunda, hareket eden bir şeyler gördüğünü sanır.
وفي الماضي انه يعتقد انه يرى شيء تحرك في الظلام.

Anlamalıyım mı ki Gladstone başıma sadece bir casus bela etmedi, ayrıca benden daha iyi bildiğini düşünen bir yardımcıyıda başıma bulaştırdı?
اننى فهمت أن جلادستون قد لعننى ليس فقط بجاسوس لكن بمرؤوس يعتقد انه يعرف أكثر مني؟

Ali ondan öğrendi ve şimdi onun herşeyi bildiğine inanıyor.
على المستفاده منه و الآن يعتقد انه يعرف كل شيء.

Kemanını daha iyi yapacağını düşünmüş.
هو يعتقد انه يستطيع ان يقدم الافضل بالعزف على الكمان

Olay yerindeki ekip boğuşma izi bulduğunu düşünüyormuş.
من عاين مسرح الجريمة يعتقد انه وجد علامات على شجار

Karanlıkta gezmeye gitmenin normal bir şey olduğunu zannediyor.
انه يعتقد انه من الطبيعي التنزهة في الظلام.